Sie suchten nach: veranda (Norwegisch - Türkisch)

en veranda!
bir balkon.

bygger veranda?
veranda mı?

harris' veranda.
-hangisi?

han bygger veranda.
verandasını yapıyor.

det er min veranda!
o benim verandam!

det er bare en veranda.
- ne? altı üstü bir veranda.

vi bør bygge veranda!
bir tane veranda yapmalıyız.

- en veranda er kjempefint.
- verandalar harikadır.

toppmodellen med veranda og toalett.
tamamıyle birinci sınıf, kendine ait bir balkonu ve çok fonksiyonel tuvaletleri var.

- det er ikke en veranda, kjære-.
- bu bir veranda değil, hayatım.

dette er et fire-stjerners veranda.
bu, dört yıldızlı bir veranda.

jeg har vurdert å bygge en veranda.
veranda yapmayı düşünüyordum.

- det ville ikke skjedd med en veranda.
- verandada bu olmazdı.

det finnes ikke noe mer unyttig enn en veranda.
Şu dünyada bir verandadan daha gereksiz bir şey yoktur.

men da er det bestemt, du trenger en veranda.
Öyleyse karar verildi, bir veranda lazım size.

jeg rammet en ford og havnet på noens veranda.
bir ford'u biçerek sürüklendim, kendimi bir verandada buldum.

hva med å bygge en veranda på fronten av huset?
evin önüne veranda yapmaya ne dersin?

den fyren todd, drev og bygde en veranda mot hagen vår.
bu çocuk, todd, arka bahçemizde bir kat inşa ediyordu... ok, tamam, dur.

inntil nå har du løpt mot lyset på min veranda deres høyhet.
Şimdiye kadar anca benim ışığıma gelebilmişsin ekselansları.

er du så bekymret for din veranda, kan du ha den for deg selv!
madem o verandada sen ve marshall'la kimin oturacağı konusunda bu kadar endişeleniyorsun o hâlde kendi başınıza oturabilirsiniz.