Sie suchten nach: çok iyiler (Türkisch - Englisch)

kadınlar artık mammogram çektirmede çok iyiler.
the women are very good about getting mammograms now.

yani tahıl didiklemede çok çok iyiler ve başka şeylerde hiç iyi değiller.
so they're very, very good at pecking for grain, and they're not much good at doing anything else.

ama aynı anda çok sayıda kaynaktan yüksek miktarda bilgi almakta çok iyiler.
but they're very good at taking in lots of information from lots of different sources at once.

bazı hayvanlar tırmanmada çok iyidirler.
some animals are very good at climbing.

Öğretmen: harika. Çok iyiyiydi.
teacher: well done. very good ...

bir yerlerde sizin şehirden bir çiftle karşılaşıp şöyle dersiniz, "aman allahım, bu insanlar çok sıcak. bana karşı çok iyiler.
and at some point you may have met a couple from your own hometown, and you thought, "oh, my god, these people are so warm. they're so nice to me.

evet, bir sürü başka şey de yaparlar, ama bu konuda çok iyilerdir.
yes, they do a whole bunch of other stuff, but they're very good at this.

fakat tasarımcılar büyük devrimleri alıp, bizim kullanabileceğimiz bir şekle sokmakta çok iyidirler.
but designers are great at taking big revolutions that happen and transforming them so that we can use them.

birleşik devletler'deki bebekler çok iyiye giderken, japonya'daki bebekler kötüye gidiyor, fakat her iki gruptaki bebekler tam da öğrenecekleri dile hazırlanıyorlar.
the babies in the united states are getting a lot better, babies in japan are getting a lot worse, but both of those groups of babies are preparing for exactly the language that they are going to learn.