Sie suchten nach: İlaç çok yedirmiyor (Türkisch - Englisch)

İlaç çok uykumu getirdi.
the medicine made me very sleepy.

bu ilaç çok kötü tadıyor.
this medicine tastes horrible.

İlaç çok pahalı--bir aşımız olsaydı, ya da aşımız olduğunda bu çok daha etkili olacak elbette-- ama ilaçlar fakirler için çok pahalı.
drugs is too costly -- had we had the vaccine, or when we will get the vaccine, that's something more effective -- but the drugs are very costly for the poor.

rakip ilacı çok düşük dozda verirsiniz, öyle ki bu ilacı alan insanlar tam tedavi olmazlar.
you can give the competing drug in too low a dose, so that people aren't properly treated.

ya da rakip ilacı çok yüksek dozda verirsiniz, böylece kullanan kişilerde yan etkileri görülmeye başlar.
you can give the competing drug in too high a dose, so that people get side effects.

bu ilaçları düşük maliyetlerle, fazla miktarda üretebiliyor olmamız gerçekten de çok iyi, ancak biliyoruz ki ilaçlar çok yaygın ve ulaşılabilir olduğunda bu ilaçlara karşı direnç gelişecektir.
and we know that, although it's great to make those anti-malarial drugs available at really low cost and high frequency, we know that when you make them highly available you're going to get resistance to those drugs.

ve hastasına şöyle derdi, "bak, sana daha önce o karmaşık ve yutması zor olan büyük haplardan verdiğimi biliyorum, ama şimdi verecek olduğum ilaç çok etkili, ve küçücük, neredeyse görülemeyecek boyutta.
and he would say, listen, i know i gave you that huge pill, that complicated, hard-to-swallow pill before, but now i've got one that's so potent, that is really tiny and small and almost invisible.