Sie suchten nach: ameliyata (Türkisch - Englisch)

ameliyata ihtiyacım var.
i need surgery.

ameliyata ihtiyacım var mı?
do i need surgery?

tom'un ameliyata ihtiyacı var.
tom needs surgery.

doktor derhal ameliyata karar verdi.
the doctor decided to operate at once.

tom'un sonunda bir ameliyata ihtiyacı olacak.
tom will eventually need an operation.

ama organlar beklemez. onlarla vedalaşamadan ameliyata girdim.
but organs don't wait, and i went into surgery before i could say goodbye.

her yıl, güvenli anestezi olmadan 35 milyon ameliyata teşebbüs ediliyor.
35 million surgeries are attempted every year without safe anesthesia.

tüm şatafatlarıyla beraber, bu robotlardan biri size saf altından bir ameliyata mal olur.
with all its bells and whistles, one of those robots will cost you about as much as a solid gold surgeon.

81 yaşındaki ecevit, perşembe günü geçirdiği beyin kanamasının ardından acil ameliyata alınmıştı.
ecevit, 81, underwent emergency surgery after suffering a stroke late thursday.

71 ve 73 yaşlarındaki nedeljko ve nevenka vuciç ameliyata alınmak üzere mitrovicada hastaneye kaldırıldı.
nedeljko and nevenka vucic, 71 and 73, were rushed to hospital in mitrovica for surgery.

ameliyata giren hasta hakkında, hastanın hekimi/ hemşiresi tarafından hasta yakını bilgilendirilir.
the patient's relative is informed about the status of the patient undergoing an operation by the physician / nurse.

1935’de yumurtalıklarındaki kist için ameliyata girdi, iyileşme belirtilerine rağmen dört gün sonra 53 yaşında öldü.
in 1935 she underwent surgery for an ovarian cyst and, despite signs of a recovery, died four days later at the age of 53.

boylece 20 dakika icinde isleri gorulmeye baslar ve ameliyata girecek olanlara talimatlari verilir ve onlari bekliyen otobusler onlari merkez hostanelere gotururler
so they get it in about 20 minutes and those who require surgery, are counseled, and then there are buses waiting, which will transport them to the base hospital.

cuma günü abd dışişleri bakanı hillary clinton ile yaptığı toplantı sırasında rahatsızlanarak hastaneye kaldırılan holbrooke, aortunda tespit edilen yırtılma nedeniyle ameliyata alındı.
holbrooke was taken to hospital on friday after falling ill during a meeting with us secretary of state hillary clinton.

bazen şeker hastaları gibi göz dibinin net olarak izlenmesi gerektiği durumlarda, bazen de göz tansiyonu ile birlikte kataraktın olduğu durumlarda ameliyata daha erken evrelerde karar verilebilir.
sometimes surgery can be decided at an early stage when there is a need for clear monitoring of the eye ground, such as diabetes, and sometimes cataract with eye pressure.

=== Özel hayatı ===2002 yılında, ruffalo'da bir çeşit beyin tümörü olan akustik nöroma hastalığına rastlandı ve ameliyata alındı.
in 2002, ruffalo was diagnosed with an acoustic neuroma, a type of brain tumor, and had surgery; the tumor was benign, but resulted in a period of partial facial paralysis.

robotik bir ameliyata başlamak üzereydim, ama asansörden dışarı, ameliyathanenin parlak ve göz kamaştırıcı ışıklarına adım atarken, farkettim ki, sol görme alanım hızla karanlığa gömülüyordu.
i was about to start a robotic operation, but stepping out of the elevator into the bright and glaring lights of the operating room, i realized that my left visual field was fast collapsing into darkness.

''büyük ameliyat, büyük kesik'' devri başlamıştı. ama çok yüksek bir fiyatta. Çünkü hayat kurtarıyorlardı, ama gerekli olan yaşam kalitesini değil. Çünkü sağlıklı insanların genellikle ameliyata ihtiyacı olmaz. ve hasta insanlar bunun gibi bir kesiğin iyileşmesi için çok zor zamanlar geçirir.
the era of the "big surgeon, big incision" had arrived, but at quite a cost, because they are saving lives, but not necessarily quality of life, because healthy people don't usually need surgery, and unhealthy people have a very hard time recovering from a cut like that.