Sie suchten nach: bazılarını sadece (Türkisch - Englisch)

bazıları sadece ellerindekileri kaybetme korkusuyla yaşarlar.
some people just live in fear of losing what they have.

herhangi bir mantar yenilebilir fakat bazıları sadece bir kez.
any mushroom can be eaten, but some only once.

bazılarımız sadece acımızı paylaşan bir tanrı'ya inanabileceğine ikna oldu.
some have concluded that we can only believe in a god who shares our pain.

solovyov, bunların bazılarının sadece turist olmayıp, gelip ülkeye yerleştiklerini de ekledi.
some of them are not just tourists; they come and settle to live in the country, he added.

İnsan zihninin boş bir levha olduğundan şüphe etmek için pek çok neden var ve bu nedenlerin bazıları sadece sağduyudan gelir.
there are a number of reasons to doubt that the human mind is a blank slate, and some of them just come from common sense.

ve bunlardan bazıları sadece heykeli, heykelin oluşturulduğu ortam tarafından yeni ve sürekli değişen kalmasını sağlayarak bir heykeli ortam olarak oluşturmak.
and some of it is just the idea of creating media -- media as a sculpture, something that would keep the sculpture fresh and ever-changing, by just creating the media that the sculpture is made of.

bazıları sadece yüksek entelektüel işlevlerin zihni meydana getirdiğini iddia eder: bilhassa mantık (reason) ve bellek.
some psychologists argue that only the "higher" intellectual functions constitute mind, particularly reason and memory.

bu yönergelerin bazıları sadece erkeklere veya sadece kadınlara, kimileri sadece kadim mabet görevlileri kohenler ile levilere (levi kabilesinin üyeleri), kimileri ise, sadece İsrail diyarındaki çiftçilere yöneliktir.
some of these laws are directed only to men or to women, some only to the ancient priestly groups, the kohanim and leviyim (members of the tribe of levi), some only to farmers within the land of israel.