Sie suchten nach: bugün benimle mi olacaksın (Türkisch - Englisch)

İsa ona, ‹‹sana doğrusunu söyleyeyim, sen bugün benimle birlikte cennette olacaksın›› dedi.
and jesus said unto him, verily i say unto thee, to day shalt thou be with me in paradise.

benimle misin?
are you with me?

bugün ben ısmarlıyorum.
today is my treat.

‹‹bugün ben sana baba oldum.
i will declare the decree: the lord hath said unto me, thou art my son; this day have i begotten thee.

"benimle misin? " "evet"
"you with me?" "yes"

bugün ben kebira'yı farklı görüyorum.
today, i see kibera in a different way.

bugün ben de elimden geleni yapmaya çalışacağım.
i'll try my best today, too.

"bugün ben, onlara sabretmelerinin karşılığını verdim.
indeed i have rewarded them today for their patience.

"bugün ben, gerçekten onların sabretmelerinin karşılığını verdim.
indeed i have rewarded them today for their patience.

av: biz mi ben mi?
av: we, or i?

birçok farklı ülke mi olacak?
is it going to be so many different countries?

"bugün ben, onlara sabretmelerinin karşılığını verdim. kazananlar işte bunlardır."
"i have rewarded them this day for their patience and constancy: they are indeed the ones that have achieved bliss..."

bakın, nüfusun artmasını sağladığımızda genetiği değiştirilmiş gıdalar yetiştirmek ve yemek zorunda kalacağız ve bugün ben bunun destekçilerindenim.
now look, as long as we continue to increase the population, we're going to have to continue to grow and eat genetically modified foods, and that's the only position that i'll take today.

bugün ben salgın hakkında bilmiyor olabileceğiniz şeyleri anlatacağım. ardından, bildiğinizi sandığınız şeylerden bazılarının doğruluğunu sorgulayacağım.
so today i'm going to talk about some things that you might not know about the epidemic, and i'm actually also going to challenge some of these things that you think that you do know.

bugün ben senin yaşamına nasıl değer verdiysem, rab de benim yaşamıma öyle değer versin ve beni her sıkıntıdan kurtarsın.››
and, behold, as thy life was much set by this day in mine eyes, so let my life be much set by in the eyes of the lord, and let him deliver me out of all tribulation.

bugün ben, onlara sabretmelerinin karşılığını verdim; onlar (evet) işte kurtulup murada erenler onlardır.
"i have rewarded them this day for their patience and constancy: they are indeed the ones that have achieved bliss..."

nitekim mesih de başkâhin olmak için kendi kendini yüceltmedi. ona, ‹‹sen benim oğlumsun, bugün ben sana baba oldum››
so also christ glorified not himself to be made an high priest; but he that said unto him, thou art my son, to day have i begotten thee.

Çünkü sizin başkaldıran, dikbaşlı kişiler olduğunuzu biliyorum. bugün ben sağken, aranızdayken bile rabbe karşı geliyorsunuz; ölümümden sonra daha ne kadar çok başkaldıracaksınız.
for i know thy rebellion, and thy stiff neck: behold, while i am yet alive with you this day, ye have been rebellious against the lord; and how much more after my death?

"bugün ben, gerçekten onların sabretmelerinin karşılığını verdim. Şüphesiz onlar, 'kurtuluşa ve mutluluğa' erenlerdir."
"i have rewarded them this day for their patience and constancy: they are indeed the ones that have achieved bliss..."

ben mide bulandırıcı alıyorum.
i'm getting nauseous.