Sie suchten nach: değerlisidir (Türkisch - Englisch)

dostluk hepsinin en değerlisidir.
friendship is the most precious of all.

altın tüm metallerin en değerlisidir.
gold is the most precious of all metals.

İyi sağlık her şeyin en değerlisidir.
good health is the most valuable of all things.

eğer sabreder ve takva gösterirseniz, muhakkak ki bu, (yapılacak) işlerin en değerlisidir.
but if ye persevere and ward off (evil), then that is of the steadfast heart of things.

sizden önce kendilerine kitap verilen yahudi ve hıristiyanlardan ve bir de müşriklerden sizi inciten birçok söz işiteceksiniz. ama siz sabreder ve günahlardan korunursanız, muhakkak ki bu davranış, yapılacak işlerin en değerlisidir.
o ye shall surely be proven in your riches and in your lives; and will surely bear much hurt from those who were vouchsafed the book before you and from those who associate gods, and if ye endure and fear, then verily that is of the commandments determined.

ama siz sabreder ve günahlardan korunursanız, muhakkak ki bu davranış, yapılacak işlerin en değerlisidir. [2,155-156; 2,109]
but if ye persevere and ward off (evil), then that is of the steadfast heart of things.

110 milyon avro sermayeye sahip olan ve satışa çıkarılan makedon kamu kuruluşlarının en değerlisi kabul edilen firmanın yüzde 90 hissesini satın almak için avusturyalı evn, Çek cez, alman rwe ve İtalyan enel yarışacak.
austria's evn, the czech firm cez, germany's rwe and italy's enel will compete to purchase a 90 per cent stake in the firm, which has 110m in capital and is considered the most valuable of the macedonian public enterprises that have been put up for sale.