Sie suchten nach: katılmalarını (Türkisch - Spanisch)

kraliçe esterle birlikte daha önce kararlaştırdıkları gibi, purim günlerini belirlenen tarihte kutlamalarını buyuruyordu. bu kutlamalara kendilerinin de, soylarından gelenlerin de katılmalarını, oruç tutmada ve ağıt yakmada belirlenen kurallara uymalarını istedi.
para instituir estos días de purim en sus fechas señaladas, tal como el judío mardoqueo y la reina ester habían establecido para ellos, tal como lo habían aceptado para ellos mismos y para sus descendientes, con respecto a sus ayunos y a su clamor

cihaz sadece önceye kıyasla daha fazla özelliklere sahip görünmekle kalmıyor aynı zamanda kendi tarzında rekabete katılmaya da hazır.
la cámara no solo para ofrecer más de lo estimado antes necesarios, sino que entra en batalla con la competencia con su estilo propio.