Von professionellen Übersetzern, Unternehmen, Websites und kostenlos verfügbaren Übersetzungsdatenbanken.
tedy král sňav prsten svůj s ruky své, dal jej amanovi synu hammedatovu agagskému, nepříteli Židovskému.
bunun üzerine kral mühür yüzüğünü parmağından çıkartıp agaklı hammedatanın oğlu yahudi düşmanı hamana verdi.
kdežto král sňav prsten svůj, kterýž vzal od amana, dal jej mardocheovi. ester pak ustanovila mardochea nad domem amanovým.
kral, hamandan geri almış olduğu mühür yüzüğünü parmağından çıkarıp mordekaya verdi. ester de onu hamanın malının mülkünün yöneticisi atadı.
i řekl otec služebníkům svým: přineste roucho to první, a oblecte jej, a dejte prsten na ruku jeho a obuv na nohy.
‹‹babası ise kölelerine, ‹Çabuk, en iyi kaftanı getirip ona giydirin!› dedi. ‹parmağına yüzük takın, ayaklarına çarık giydirin!
a sňav farao prsten svůj s ruky své, dal jej na ruku jozefovu, a oblékl ho v roucho kmentové, a vložil zlatý řetěz na hrdlo jeho.
sonra mührünü parmağından çıkarıp yusufun parmağına taktı. ona ince ketenden giysi giydirdi. boynuna altın zincir taktı.
a když napsal jménem krále asvera a zapečetil prstenem královským, rozeslal listy po poslích, kteříž jezdívali na koních rychlých a mezcích mladých:
mordekay kral ahaşveroş adına yazdırdığı mektupları kralın yüzüğüyle mühürledi ve kralın hizmetinde kullanılmak üzere yetiştirilen atlara binmiş ulaklarla her yere gönderdi.