Sie suchten nach: çoğu zaman sen bana karşı çok kabasın (Türkisch - Englisch)

çöğu zaman sen bana karşı kabasın
most of the time you are rude to me

sen bana karşı kabasın
you are rude to me

sen bana karşı çok fazla naziksin.
you are much too kind to me.

bana karşı çok iyisin.
you've been very good to me.

o bana karşı çok nazik.
he is very kind to me.

o, bana karşı çok nazik.
he's very kind to me.

onlar bana karşı çok saygısız
they are very disrespectful towards me

babam bana karşı çok otoriter.
my father is very strict with me.

o gerçekten bana karşı çok lütufkârdır.
verily!

Çünkü o, bana karşı çok lütufkârdır."
he has been gracious to me.

o, ona karşı çok kabaydı.
she was very rude to him.

tom mary'ye karşı çok kabaydı.
tom was very rude to mary.

rabbimden senin için af dileyeceğim. o gerçekten bana karşı çok lütufkârdır.
i shall ask forgiveness of my lord for thee. lo!

senin için rabbimden af dileyeceğim. Çünkü o, bana karşı çok lütufkârdır."
'peace be on you' he (abraham) said, 'i shall call upon my lord to forgive you, for to me he has been gracious.

bana karşı çok naziktin, ve ben gerçekten hoş bir yolculuk yaptım. Çok teşekkür ederim.
you were so nice to me, and i had a really pleasant trip. thanks so much.

senin için rabbim'den mağfiret dileyeceğim, çünkü o, bana karşı çok lütufkardır."
i shall ask my lord to forgive you; he has been gracious to me.

onun annesine karşı çok kaba olduğu için, tom mary'den özür dilemeli.
tom should apologize to mary for being so rude to her mother.

bir yerlerde sizin şehirden bir çiftle karşılaşıp şöyle dersiniz, "aman allahım, bu insanlar çok sıcak. bana karşı çok iyiler.
and at some point you may have met a couple from your own hometown, and you thought, "oh, my god, these people are so warm. they're so nice to me.

İbrahim: selam sana (esen kal) dedi, rabbimden senin için mağfiret dileyeceğim. Çünkü o bana karşı çok lütufkardır.
'peace be on you' he (abraham) said, 'i shall call upon my lord to forgive you, for to me he has been gracious.

bölge bürosu o kadar siyasileşmiş durumda ki, orada tarafsız iş yapamıyor ve bu da onların arnavutlara karşı çoğu zaman çifte standart kullanmasına yol açıyor." dedi.
the regional office is politicised so much that it cannot do neutral work there, which makes them use double standards many times towards the albanians," he tells setimes.