Results for frustriranost translation from Bosnian to Turkish

frustriranost, strast, stresna situacija manipulacija.
boş bulunma, tutku, durumdan dolayı oluşan stres,.. ...manipülasyon.

sve veći broj poginulih u napadima pkk potpiruje frustriranost kod turaka
pkk saldırılarının ölüm bilançosunun artması, türk halkını kızdırıyor

međutim, prepreke i odlaganja u procesu potpirile su frustriranost među većinom na kosovu.
ancak süreçteki terslikler ve gecikmeler kosovalı çoğunluk arasında bıkkınlığa yol açtı.

"moramo usmjeriti ovu iscrpljenost i frustriranost u konstruktivan rad," rekao je on.
başbakan, "bu yorgunluk ve bıkkınlığı yapıcı çalışmaya kanalize etmeliyiz." dedi.

u isto vrijeme, analitičari kažu da će se ovim glasanjem teško ukloniti sve veća frustriranost u vezi političkog života u zemlji.
aynı zamanda analistler, seçimlerin ülke siyasi yaşamıyla ilgili giderek artan bıkkınlığa son verme olasılığının düşük olduğunu da söylüyorlar.

enis berberoglu, kolumnista ankarskog lista hurriyet i njegov šef redakcije, međutim, izražava skepticizam i frustriranost.
ancak hürriyet gazetesi köşe yazarı ve ankara bürosu şefi enis berberoğlu şüphelerini ve bıkkınlığını dile getiriyor.

prepreke i odlaganja u tom procesu raspirile su frustriranost kod kosovskih albanaca, a neki su i pozivali da se pokrajina jednostrano proglasi suverenom državom.
süreçteki aksaklık ve gecikmeler kosovalı arnavutlar arasında bıkkınlığa yol açarken, bazıları eyaletin kendisini tek taraflı olarak egemen bir devlet ilan etmesi yönünde çağrıda bulundular.

"njegovi prijedlozi moraju početi s januarom, jer sve veća frustriranost albanaca znači da vrijeme za kosovo istječe."
"Önerilerinin ocak ayında sunulması ve işleme konması gerekiyor, zira arnavutların artan bıkkınlığı kosova için zamanın azaldığı anlamına geliyor."

prošlog mjeseca, provreli su ta frustriranost i bol, kad je udruženje majki nestalih lica "apel majki" organiziralo četverodnevno bdijenje u prištinskoj mrtvačnici.
geçtiğimiz ay, kayıp kişilerin annelerinin kurduğu bir dernek olan anneler hareketinin priştine morgunda dört gün süren bir oturma eylemi düzenlemesi sonrasında acı ve kederler yeniden alevlendi.

međutim, odluka eu da predloženu tursku brigadu svrsta u "rezervne snage" a ne u "aktivne snage" izazvala je frustriranost kod turskih generala i diplomata, koji već odavno traže veću ulogu.
ancak ab'nin önerilen türk tugayını "faal kuvvetler" yerine "yedek kuvvetlere" koyma kararı, uzun zamandır önemli bir rol oynamak isteyen türk generalleri ve diplomatlarını kızdırdı.