From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
knappe meid, wil over gebouwen springen, de hele wereld torsen en toch kan ze nog lachen om mijn grappen.
güzel bir kız. tek sıçrayışta büyük binaların üstünden atlayacağına inanır. dünyanın tüm yükünü omuzlarında taşır da yine de arada şakalarıma gülmesini becerir.
zozeer, dat wanneer het uur onverwachts tot hen komt, zij zeggen: "wat hebben wij een spijt van wat wij [in ons leven] veronachtzaamd hebben" terwijl zij hun lasten op hun ruggen dragen. is het niet slecht wat zij te torsen hebben?
nihayet ansızın başlarına kıyamet kopunca günahlarını sırtlarına yüklenirler de yaptığımız taşkınlıklardan dolayı yazıklar olsun bize derler; ne de kötü yüktür taşıdıkları yükler.