Results for endless translation from English to Turkish

endless
sınırsız

~endless
~sonsuz

endless war
ayna 3

endless screw
sonsuz vida

endless enemies (1)
ebedi düşmanlar (1)

the universe is endless.
evren sonsuzdur.

he bored me with his endless tales.
onun bitmeyen masallarından sıkıldım.

and maybe we live in an endless universe.
ve belki de sonsuz bir evrende yaşıyoruz.

it is a walk into endless uncertainty," he said.
bu yol sonsuz bir belirsizliğe gidiyor." dedi.

i want to create endless possibilities with this cello.
bu çelloyla sınırsız olanaklar yaratmak istiyorum.

don\'t get stuck in an endless loop of levels.
her şey çok büyük bir şey çok sıkı göre dışarı çıkartalım.

rainy days are the source of endless fun for children!
yağmurlu günler çocukların sonsuz eğlence kaynağı!

there are endless possibilities of manipulating this system in drug development.
İlaç geliştirilmesinde bu sistemin manipüle edilmesiyle sonsuz olanaklar gerçekleşecektir.

it may be that we live in an endless universe, both in space and in time.
belki de yer ve zaman açısından sonsuz bir evrende yaşıyoruz.

and verily, for you (o muhammad saw) will be an endless reward.
doğrusu sana kesintisiz bir ecir vardır.

the official euro 2012 song is "endless summer" by the german singer oceana.
turnuvanın resmî şarkısı olan "endless summer" alman şarkıcı oceana tarafından hazırlanmıştır.

the endless river is the fifteenth and final studio album by the british progressive rock band pink floyd.
the endless river, İngiliz progressive rock grubu pink floyd'un on beşinci ve son stüdyo albümüdür.

i could talk at length about the many little distinctions we made and the endless list of ways that i got it wrong.
yaptığımız bir sürü küçük ayrımdan ve benim olayı sonsuz yanlış anlama şekillerimden uzun uzun bahsedebilirim.

greece's seemingly endless economic crisis and a change of government was great fodder for bloggers.
yunanistan'ın hiç bitmeyecekmiş gibi görünen ekonomik krizi ve hükümet değişikliği blogculara iyi bir malzeme verdi.

we need stories that replace that linear narrative of endless growth with circular narratives that remind us that what goes around comes around.
sonsuz büyümenin doğrusal anlatısının yerine alacak dairesel anlatılar içeren hikayelere ihtiyacımız var. bize bazı şeyleri hatırlatacak; etme bulma dünyası olduğunu,