From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
extinguish
öçürmek
Last Update: 2016-10-30
Usage Frequency: 1
Quality:
Reference:
turkey sent two firefighting aircraft, which started to extinguish fire in the early hours of 3 december.
türkiye iki yangın söndürücü hava aracı gönderdi ve 3 aralığın erken saatlerinde yangını söndürmeye başladı bu araçlar .
in case clothes fire, never run; roll on the ground, try to extinguish the fire and ask for help.
giysilerin ateş alması durumunda asla koşulmamalı; yerde yuvarlanarak alev söndürülmeye çalışılmalı ve yardım istenmelidir.
humankind evolved over millions of years, but in the last sixty years atomic weaponry created the potential to extinguish ourselves.
İnsan ırkı milyonlarca yıldır evrimleşmekte, fakat son 60 yılda atomik silahlar kendimizi tüketmek için bir potansiyel oluşturdu.
at the end of the growth phase, the fire will sustain a peak hrr at the end of which the fire will decay and eventually extinguish.
büyüme aşamasının bitişinde yangın, yangının dağıldığı ve son olarak söndüğü dönem sonunda pik ısı salım hızını devam ettirecektir.
a fire fighting plane spills water to extinguish fire burning in the town of ancient olympia. [getty images]
antik olimpia kentinde alevleri söndürmek için havadan su döken bir yangın söndürme uçağı görülüyor. [getty images]
they desire to extinguish the light of allah with their mouths; but allah seeks only to perfect his light, though the unbelievers hate it.
allah'ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar, allah da razı olmuyor. fakat kâfirler istemeseler de allah nurunu tamamlamayı diliyor.
they want to extinguish god’s light with their mouths, but god refuses except to complete his light, even though the disbelievers dislike it.
allah'ın nurunu ağızlariyle söndürmek istiyorlar. halbuki, kafirler hoşlanmasa da allah, mutlaka nurunu tamamlamak ister, (bundan başka bir şeye razı olmaz).
desiring to extinguish with their mouths god's light; and god refuses but to perfect his light, though the unbelievers be averse.
allah'ın nurunu ağızlariyle söndürmek istiyorlar. halbuki, kafirler hoşlanmasa da allah, mutlaka nurunu tamamlamak ister, (bundan başka bir şeye razı olmaz).