Results for hoping to learn while translating translation from English to Turkish

i want to learn.
Öğrenmek istiyorum.

i came here to learn.
buraya öğrenmek için geldim.

english is easy to learn.
İngilizce öğrenmek kolaydır.

are you ready to learn?
neden soruyorsun

i decided to learn everything
her şeyi öğrenmeye karar verdim

english is difficult to learn.
İngilizce öğrenmesi zordur.

again, "thrilled" to learn.
yeniden, öğretmek için heyecanlıydım.

i'm going to learn french.
fransızca öğreneceğim.

tom came to boston hoping to find a job.
tom bir iş bulma ümidiyle boston'a geldi.

we are hoping to visit spain this summer.
bu yaz İspanyayı ziyaret etmeyi umuyoruz.

and you set up fortresses, hoping to live forever?
"ebedi kalırsınız diye sağlam yapılar mı edinirsiniz?"

he is hoping to entice her into doing what he wants.
o,onu istediğini yaptırmaya ikna edeceğini sanıyor.

tom acknowledged that he was hoping to become the new class president.
tom yeni sınıf başkanı olmayı umduğunu itiraf etti.

bregovic explained that he wrote numbers hoping to cheer people up.
bregoviç, şarkıları insanları neşelendirme umuduyla yazdığını söyledi.

and we're hoping to some extent history will say we were right.
ve tarih süreci içinde haklı olucağımızın söylenmesini umuyoruz.

hoping to cheer up his wife, tom bought her a beautiful pearl necklace.
karısını sevindirmek umuduyla, tom ona güzel elmas bir gerdanlık aldı.

ss: researchers are hoping to present their studies to the fda this summer.
araştırmacılar bu konudaki çalışmalarını fda'ya bu yaz sunmayı umuyorlar.

nations hoping to join the eu face tough reforms, slovakian president ivan gasparovic said wednesday.
slovakya cumhurbaşkanı ivan gasparoviç Çarşamba günü, ab'ye üye olmak isteyen ülkeleri zorlu reformların beklediğini söyledi.

newspapers now distribute pouches of coffee with their sunday editions, hoping to attract more readers.
gazeteler artık daha fazla okur çekmek umuduyla pazar sayılarıyla birlikte poşet kahve dağıtmaya başladılar.

albania is hoping to attract waves of tourists. [ana pekmezi/setimes]
arnavutluk turist akını çekmeyi umuyor. [ana pekmezi/setimes]