Results for if you have a coupon code, please... translation from English to Turkish

if you have a bonus code, enter it here
Ödül kodunuz varsa buraya girin

if you have a question, please ask me.
bir sorun varsa, bana sor.

if you have a question, please raise your hand.
bir sorunuz varsa lütfen elinizi kaldırın.

if you have a chance, please check your mailbox.
eğer fırsatınız olursa, posta kutunuzu kontrol edin.

if you have a question, please raise your right hand.
eğer herhangi bir sorun varsa sağ elini kaldır.

if you have a medical certificate, bring it.
eğer bir tıp diploman varsa, onu getir.

so if you have a strategy, use it against me.
"eğer bir düzeniniz varsa bana kurun."

if you have a time, could you translate some sentences below, please?
aşağıdaki cümleleri çevirebilir misiniz, lütfen?

the same applies if you have a visa to enter any member state."
başka bir üye ülkeye giriş vizeniz varsa da aynı durum geçerli" dediğinde şaşırdım.

if you have a battery, it costs five cents to make it.
elinizde pil varsa beş sente çıkar.

so if you have a plot, use it against me (allah)!
"eğer bir düzeniniz varsa bana kurun."

if you have a problem with a national, regional or local administration, please visit:
ulusal, bölgesel ya da yerel idare ile sorunlarınız varsa lütfen aşağıdaki adresi ziyaret edin:

so if you have a plan, then plan against me.
"eğer bir düzeniniz varsa bana kurun."

if you have a car, you can come and go at will.
bir araban varsa, istediğin zaman gelebilirsin ve gidebilirsin.

well if you have a dot-com, maybe you can.
bu şeklide işleri yürütmek mümkün olabilir.

if you have a matching grant, it's typically two or three to one.
bağış yaparsanız, genellikle bir dolar karşılığı 2, 3 dolar alırsınız.

if you think that way, you have a platonist moral framework.
eğer bu şekilde düşünüyorsanız, platonist bir ahlaki çerçeveniz var demektir.

if you look at the current situation, you have a thousand tedtalks.
Şu andaki duruma bakarsanız, bin tedtalk var.

and if you have a liquid hot mass, it will produce something which we call a continuous spectrum.
eğer sıcak ve sıvı bir kütleniz varsa, sürekli spektrum denilen bir şey oluşturur.

if you have a bout of depression, you'll go to the right side.
bir bunalım devresindeyseniz, sağ tarafa geçersiniz.