Results for iridescent;iridescent translation from English to Turkish

the plumage over the wings has an iridescent purple sheen.
kanatların üzerindeki tüylerde yanardöner mor bir parıltı vardır.

while the green upper parts of this species are iridescent, its plumage is duller than that of most hummingbirds.
bu türün yeşil üst parçaları, yanardöner renkli olurken, kuş tüyü sinekkuşlarının çoğuna göre daha soluktur.

the plumage is iridescent black, glossed purple or green, and spangled with white, especially in winter.
tüyleri yanardöner siyah, mor ya da yeşil parıltılı ve özellikle kışın beyaz beneklidir.

and why? because the lowly abalone is able to lay down the calcium carbonate crystals in layers, making this beautiful, iridescent mother of pearl.
neden? Çünkü istiridye katmanlar halinde kalsiyum karbonat bırakarak bu güzel, yanar dönerli inciyi yaratabiliyor.

the inlet is home to the blue cave, dubbed the "gem of the adriatic", famous for its iridescent reflection of blue and silver shades, a natural phenomenon evoking a fairytale-like atmosphere.
haliç, rüya gibi bir atmosfer sağlayan doğal bir olay olan, mavi ve gümüşi gölgelerin yanardöner yansımalarıyla ünlü "adriyatik'in incisi" lakaplı mavi mağara'yı içinde barındırıyor.