Results for oppression translation from English to Turkish

oppression is worse than killing.
fitne (baskı yapmak), adam öldürmekten daha kötüdür.

oppression is more serious than murder.
fitne (baskı yapmak), adam öldürmekten daha kötüdür.

tumult and oppression are worse than slaughter.
dinden döndürmek için işkence, öldürmekten beterdir.

therefore, treat not the orphan with oppression,
artık sen de yetimi horlama.

and he forbids immorality, and injustice, and oppression.
kötülükten, fenalıktan ve azgınlıktan ise sizi meneder.

many have long suffered oppression and hardship under colonialism.
birçoğu sömürgecilik altında uzun süre baskı ve zorluktan çekti.

whoever believes in his lord does not need to fear loss or oppression.
artık kim rabbine iman ederse, o ne (ecrinin) eksileceğinden korkar ve ne de haksızlığa uğrayacağından."

whoever that has faith in his lord will fear neither privation nor oppression.
artık kim rabbine iman ederse, o ne (ecrinin) eksileceğinden korkar ve ne de haksızlığa uğrayacağından."

our lord! make us not a trial for those who practise oppression;
bizi o zalim kimselerin işkenceleri ile imtihan etme ve rahmetinle bizi o kâfirler güruhundan kurtar!”

surely oppression maketh a wise man mad; and a gift destroyeth the heart.
rüşvet karakteri bozar.

boy: racism, oppression, people like me not getting a break in life.
Çocuk: irkçılık, depresyon, benim gibi insanların hayatta hiçbir yere gelememesi.

he used the opportunity to criticise the oppression of turkish writers, artists and intellectuals.
pamuk bu vesileyle türk yazar, sanatçı ve aydınların gördüğü baskıları eleştirdi.

and fight them until there is no oppression, and worship becomes devoted to god alone.
zulüm ve işkence ortadan kalkıncaya ve din allah için oluncaya kadar onlarla savaşın.

;durthang: (s. 'dark oppression') an old castle in northern mordor.
;durthang: (s. 'karanlık baskı') mordor’un kuzeyinde eski bir kale.

as a further step, he suggested, turkey might support international sanctions against syria, if the oppression continues.
bu dönemde türkiye, suriye'ye karşı uluslararası yaptırım kararlarını desteklemeye kalka da bilir.

god commands justice, and goodness, and generosity towards relatives. and he forbids immorality, and injustice, and oppression.
allah adaleti, ihsanı, akrabaya vermeyi emreder, fahşa(edepsizlikten)dan, münker(fenalık)den ve bağy(azgınlık)den meneder.

i'd witnessed immense suffering in the islamic world from political oppression, civil war, foreign invasions, poverty, famine.
İslami dünyada olağanüstü ıstıraba tanık oldum ıstırabın nedeni siyasi çatışmalar, iç savaşlar, dış işgaller, fakirlik ve açlıktı.