Results for remorse translation from English to Turkish

remorse
pişmanlık

he has no remorse.
pişmanlık duymuyor.

tom felt remorse for what he had done.
tom yaptığından pişmanlık hissetti.

and do not waver, nor feel remorse.
gevşeklik göstermeyin, üzüntüye kapılmayın.

he exhibited no remorse for his crime.
suçu için hiç pişmanlık göstermedi.

rodic had confessed and expressed deep remorse.
rodiç suçunu itiraf ederek büyük pişmanlık duyduğunu söyledi.

then he became full of remorse at his doing.
artık o, pişman olmuştu.

but they slaughtered her, and became full of remorse.
"sonunda onu (yine de) kestiler, ancak pişman oldular."

they will hide their remorse when they see the retribution.
azabı gördüklerinde içlerinde pişmanlık duyarlar.

but they will show their remorse when they see the punishment.
azabı gördüklerinde içlerinde pişmanlık duyarlar.

tomislav petrovic, 45, admitted his guilt on wednesday and expressed remorse.
45 yaşındaki tomislav petroviç Çarşamba günü suçunu itiraf etti ve pişman olduğunu söyledi.

god will thus show them their actions as a cause of bitter regret and remorse.
böylece allah onlara, hasretini çekecekleri işlerini gösterir.

del ponte said she would have asked for life in prison had plavsic not shown remorse.
del ponte, plavsiç pişmanlık göstermemiş olsaydı ömür boyu hapis cezası isteminde bulunacak olduğunu söyledi.

and do not waver, nor feel remorse. you are the superior ones, if you are believers.
gevşemeyin, üzülmeyin, eğer hakikaten inanıyorsanız, muhakkak üstün olan sizsinizdir.

the judges said bralo would have received a longer term if he had not confessed and shown remorse.
yargıçlar, bralo'nun suçlarını itiraf ettiği ve pişmanlık duyduğu için daha uzun süreli bir ceza almaktan kurtulduğunu belirttiler.

in a statement to romanian broadcaster realitate later in the day, baconschi showed no remorse for his remarks.
günün ilerleyen saatlerinde romen yayın kuruluşu realitate'ye verdiği demeçte baconschi, sözlerinden dolayı hiçbir pişmanlık belirtisi göstermedi.

they will hide their remorse when they see the retribution. we will put yokes around the necks of those who disbelieved.
azabı gördüklerinde pişmanlıklarını saklarlar; biz de inkar edenlerin boyunlarına halkalar geçirdik.

and they are filled with remorse when they behold the doom; and we place carcans on the necks of those who disbelieved.
azabı gördüklerinde içlerinde pişmanlık duyarlar. İnkarcıların boyunlarına prangalar vurmuşuzdur.

they will hide the remorse when they witness the suffering, and it will be judged between them equitably, and they will not be wronged.
azabı gördüklerinde derin pişmanlık duyacaklar. adaletle yargılanacaklar ve onlara zulmedilmeyecektir.

both men confessed to the crime and expressed remorse, claiming they’d shared the materials as a joke during the summer of 2013.
İkisi de suçlarını itiraf ettiler ve 2013 yazında bu materyalleri sadece espri yapmak amaçlı paylaştıklarını iddia ederek pişmanlıklarını dile getirdiler.