From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
but take heed lest by any means this liberty of yours become a stumblingblock to them that are weak.
yalnız dikkat edin, bu özgürlüğünüz vicdanı zayıf olanların sürçmesine neden olmasın.
Last Update: 2012-05-06
Usage Frequency: 1
Quality:
but we preach christ crucified, unto the jews a stumblingblock, and unto the greeks foolishness;
ama biz çarmıha gerilmiş mesihi duyuruyoruz. yahudiler bunu yüzkarası, öteki uluslar da saçmalık sayarlar.
Last Update: 2012-05-06
Usage Frequency: 1
Quality:
and shall say, cast ye up, cast ye up, prepare the way, take up the stumblingblock out of the way of my people.
halkımın yolundaki engelleri kaldırın.››
Last Update: 2012-05-06
Usage Frequency: 1
Quality:
thou shalt not curse the deaf, nor put a stumblingblock before the blind, but shalt fear thy god: i am the lord.
sağıra lanet etmeyecek, körün önüne engel koymayacaksın. tanrından korkacaksın. rab benim.
Last Update: 2012-05-06
Usage Frequency: 1
Quality:
let us not therefore judge one another any more: but judge this rather, that no man put a stumblingblock or an occasion to fall in his brother's way.
onun için, artık birbirimizi yargılamayalım. bunun yerine, hiçbir kardeşin yoluna sürçme ya da tökezleme taşı koymamaya kararlı olun.
Last Update: 2012-05-06
Usage Frequency: 1
Quality:
son of man, these men have set up their idols in their heart, and put the stumblingblock of their iniquity before their face: should i be inquired of at all by them?
‹‹İnsanoğlu, bu adamların yüreği putlara bağlı. diktikleri putların kendilerini günaha sokmasına olanak veriyorlar. Öyleyse onların bana danışmasına izin vermeli miyim?
Last Update: 2012-05-06
Usage Frequency: 1
Quality:
but i have a few things against thee, because thou hast there them that hold the doctrine of balaam, who taught balac to cast a stumblingblock before the children of israel, to eat things sacrificed unto idols, and to commit fornication.
ne var ki, birkaç konuda sana karşıyım: aranızda balamın öğretisine bağlı olanlar var. putlara sunulan kurbanların etini yemeleri, fuhuş yapmaları için İsrailoğullarını ayartmayı balaka öğreten balamdı.
Last Update: 2012-05-06
Usage Frequency: 1
Quality:
again, when a righteous man doth turn from his righteousness, and commit iniquity, and i lay a stumblingblock before him, he shall die: because thou hast not given him warning, he shall die in his sin, and his righteousness which he hath done shall not be remembered; but his blood will i require at thine hand.
‹‹doğru kişi doğruluğundan döner de kötülük yaparsa, onu yıkıma uğratacağım, o da ölecek. onu uyarmadığın için günahı içinde ölecek, yaptığı doğru işler anılmayacak. ancak onun kanından seni sorumlu tutacağım.
Last Update: 2012-05-06
Usage Frequency: 1
Quality: