Results for waymarks translation from English to Turkish

and waymarks; and by the star they are guided.
(yol bulmak için yararlanılacak) işaretler de (yarattı). onlar yıldız(lar)la da yol bulurlar.

and waymarks; and by the stars they are guided.
(yol bulmak için yararlanılacak) işaretler de (yarattı). onlar yıldız(lar)la da yol bulurlar.

and the camels we have made a part of the waymarks of allah.
biz kurbanlık büyükbaş hayvanları da sizin hakkınızda allah'ın dininin şeâirinden kıldık.

and the camels we have made a part of the waymarks of allah. in them is good for you.
allah'a kulluğun bir işareti olarak, hayvanların kurban edilmesinde sizin için yararlar mevcuttur.

all that; and whosoever venerates god's waymarks, that is of the godliness of the hearts.
bu böyledir. artık kim allah'ın şeairini tazim ederse, şüphe yok ki bu, kalplerin takvâsındandır.

all that; and, he who venerates the waymarks of allah, surely it is from the piety of the hearts.
bu böyledir. artık kim allah'ın şeairini tazim ederse, şüphe yok ki bu, kalplerin takvâsındandır.

and the beasts of sacrifice -- we have appointed them for you as among god's waymarks; therein is good for you.
allah'a kulluğun bir işareti olarak, hayvanların kurban edilmesinde sizin için yararlar mevcuttur.

o believers, profane not god's waymarks nor the holy month, neither the offering, nor the necklaces, nor those repairing to the holy house seeking from their lord bounty and good pleasure.
ey iman edenler! allah'ın (koyduğu, dini) işaretlerine, haram aya, (allah'a hediye edilmiş) kurbana, (ondaki) gerdanlıklara, rablerinin lütuf ve rızasını arayarak beyt-i haram'a yönelmiş kimselere (tecavüz ve) saygısızlık etmeyin.

it is no fault in you, that you should seek bounty from your lord; but when you press on from arafat, then remember god at the holy waymark, and remember him as he has guided you, though formerly you were gone astray.
(hac mevsiminde ticaret yaparak) rabbinizden gelecek bir lütfu (kazancı) aramanızda size herhangi bir günah yoktur. arafat'tan ayrılıp akın ettiğinizde meş'ar-i haram'da allah'ı zikredin ve o'nu size gösterdiği şekilde anın.