Results for you can bore you translation from English to Turkish

you can
edebilirsin

yes you can
bilgi alabilirmiyim

you can come.
gelebilirsin.

yes you can!
evet, bu mümkün!

yes, you can!
yapabilirsiniz!

you can complete
tamamlayabilirsiniz

you can do this.
bunu yapabilirsin.

you can smoke here.
burada sigara içebilirsin.

you can speak german.
almanca konuşabilirsiniz.

i don't want to bore you.
canını sıkmak istemem.

but we bore you away in the ark, when the waters rose high,
gerçek şu ki, su taştığı zaman, o gemide biz sizi taşıdık;

i don't want to bore you by repeating things you already know.
zaten bildiğin şeyleri tekrarlayarak seni sıkmak istemiyorum.

the pastor's sermons may bore you, but they are morally edifying.
papazın vaazları seni sıkabilir fakat onlar ahlaken iyi örnektir.

there are a variety of demographics. i won't bore you with these.
Çeşitli nüfussal istatistikler, var ama sizi bunlarla sıkmayacağım.

and they will say to their skins, 'why bore you witness against us?'
derilerine, "niçin bize karşı tanıklık ettiniz?" diye sorarlar.

and if they suckle your offspring whom they bore you, then give them due recompense, and graciously settle the question of compensation between yourselves by mutual understanding.
eğer sizin için çocuk emziriyorlarsa, ücretlerini de verin. aranızda örfe uygun biçimde konuşup tartışın.

what's incredible about this, and the way i love to come back to it, is this is taking something that you hate or bores you, folding clothes, and if you can actually do this -- who can actually do this? anybody try to do this?
bunun harika tarafı, ve buna geri dönmeyi de çok seviyorum, bunun sizin nefret ettiğiniz yada sizi sıkan bir şeyi ele alması, giysi katlamak, ve bunu gerçekten yapabilirseniz -- bunu cidden yapmış olan var mı? kimse denedi mi?