From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
johannes, der war in der wüste, taufte und predigte von der taufe der buße zur vergebung der sünden.
böylece vaftizci yahya çölde ortaya çıktı. İnsanları, günahlarının bağışlanması için tövbe edip vaftiz olmaya çağırıyordu.
die durchs ganze jüdische land geschehen ist und angegangen in galiläa nach der taufe, die johannes predigte:
yahyanın vaftiz çağrısından sonra celileden başlayarak bütün yahudiyede meydana gelen olayları, tanrının, nasıralı İsayı nasıl kutsal ruhla ve kudretle meshettiğini biliyorsunuz. İsa her yanı dolaşarak iyilik yapıyor, İblisin baskısı altında olanların hepsini iyileştiriyordu. Çünkü tanrı onunla birlikteydi.
und alles volk, das ihn hörte, und die zöllner gaben gott recht und ließen sich taufen mit der taufe des johannes.
yahya tarafından vaftiz edilen halk, hatta vergi görevlileri bile bunu duyunca tanrının adil olduğunu doğruladılar.
dieser war unterwiesen im weg des herrn und redete mit brünstigem geist und lehrte mit fleiß von dem herrn, wußte aber allein von der taufe des johannes.
rabbin yolunda eğitilmiş bir kişiydi. ateşli bir ruhla konuşuyor ve sadece yahyanın vaftizini bildiği halde İsayla ilgili gerçekleri doğru öğretiyordu.
johannes antwortete ihnen und sprach: ich taufe mit wasser; aber er ist mitten unter euch getreten, den ihr nicht kennt.
yahya onlara şöyle yanıt verdi: ‹‹ben suyla vaftiz ediyorum, ama aranızda tanımadığınız biri duruyor.
indem ihr mit ihm begraben seid durch die taufe; in welchem ihr auch seid auferstanden durch den glauben, den gott wirkt, welcher ihn auferweckt hat von den toten.
vaftizde onunla birlikte gömüldünüz, onu ölümden dirilten tanrının gücüne iman ederek onunla birlikte dirildiniz.
so sind wir ja mit ihm begraben durch die taufe in den tod, auf daß, gleichwie christus ist auferweckt von den toten durch die herrlichkeit des vaters, also sollen auch wir in einem neuen leben wandeln.
babanın yüceliği sayesinde mesih nasıl ölümden dirildiyse, biz de yeni bir yaşam sürmek üzere vaftiz yoluyla onunla birlikte ölüme gömüldük.
welches nun auch uns selig macht in der taufe, die durch jenes bedeutet ist, nicht das abtun des unflats am fleisch, sondern der bund eines guten gewissens mit gott durch die auferstehung jesu christi,
bu olay vaftizi simgeliyor. bedenin kirden arınması değil, tanrıya yönelen temiz vicdanın dileği olan vaftiz, İsa mesihin dirilişiyle şimdi sizi de kurtarıyor.
als er nun viele pharisäer und sadduzäer sah zu seiner taufe kommen, sprach er zu ihnen: ihr otterngezüchte, wer hat denn euch gewiesen, daß ihr dem künftigen zorn entrinnen werdet?
ne var ki, birçok ferisiyle sadukinin vaftiz olmak için kendisine geldiğini gören yahya onlara şöyle seslendi: ‹‹ey engerekler soyu! gelecek gazaptan kaçmak için sizi kim uyardı?
paulus aber sprach: johannes hat getauft mit der taufe der buße und sagte dem volk, daß sie glauben sollten an den, der nach ihm kommen sollte, das ist an jesum, daß der christus sei.
pavlus, ‹‹yahyanın yaptığı vaftiz, tövbeyle ilgili bir vaftizdi›› dedi. ‹‹halka, kendisinden sonra gelecek olana, yani İsaya inanmalarını söyledi.››