From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
in verità proferiscono qualcosa di riprovevole e una menzogna.
böyleleri, kabul edilemez bir söz ve boş bir lakırdı sarf ediyorlar.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
ha proibito la dissolutezza, ciò che è riprovevole e la ribellione.
kötülükten, fenalıktan ve azgınlıktan ise sizi meneder.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
in verità l'orazione preserva dalla turpitudine e da ciò che è riprovevole.
gerçekten namaz, çirkin utanmazlıklar (fahşa)dan ve kötülüklerden alıkoyar.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
in verità proferiscono qualcosa di riprovevole e una menzogna. tuttavia allah è indulgente, perdonatore.
bununla beraber, allah'ın affı ve merhameti çoktur (geçmiş durumlar hakkında tövbe edenleri affeder) [33,4; 2,229]
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
sorga tra voi una comunità che inviti al bene, raccomandi le buone consuetudini e proibisca ciò che è riprovevole.
sizden, hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
gli ipocriti e le ipocrite appartengono gli uni alle altre. ordinano quel che è riprovevole, proibiscono le buone consuetudini e chiudono le loro mani.
münafık erkekler ve münafık kadınlar, bazısı bazısındandır; kötülüğü emrederler, iyilikten alıkoyarlar, ellerini sımsıkı tutarlar.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
credono in allah e nell'ultimo giorno, raccomandano le buone consuetudini e proibiscono ciò che è riprovevole e gareggiano in opere di bene.
allah'a ve ahiret gününe inanırlar, iyiliği emrederler, kötülükten vazgeçirmeye çalışırlar, hayır işlerinde de birbirleriyle yarışırlar.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
credono in allah e nell'ultimo giorno, raccomandano le buone consuetudini e proibiscono ciò che è riprovevole e gareggiano in opere di bene. questi sono i devoti.
allah'a ve ahiret gününe inanırlar, insanlara iyiliği emrederler, onları kötülükten nehyederler ve onlar iyi kişilerdendir.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
recita quello che ti è stato rivelato del libro ed esegui l'orazione. in verità l'orazione preserva dalla turpitudine e da ciò che è riprovevole.
kitap'tan sana vahyolunanı oku; namaz kıl; muhakkak ki namaz hayasızlıktan ve fenalıktan alıkor; allah'ı anmak en büyük şeydir!
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
in verità allah ha ordinato la giustizia e la benevolenza e la generosità nei confronti dei parenti. ha proibito la dissolutezza, ciò che è riprovevole e la ribellione. egli vi ammonisce, affinché ve ne ricordiate.
Şüphe yok ki allah, adaleti, lütuf ve keremde bulunmayı ve yakınlara ihtiyaçları olan şeyleri vermeyi emreder ve çirkin olan, kötü görünen şeylerle haksızlığı nehyeder; öğüt alasınız diye de size öğüt vermededir.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
i credenti e le credenti sono alleati gli uni degli altri. ordinano le buone consuetudini e proibiscono ciò che è riprovevole, eseguono l'orazione pagano la decima e obbediscono ad allah e al suo messaggero.
erkek ve kadın müminler, birbirlerinin yardımcısıdır; iyiliği emrederler, halkı kötülükten vazgeçirmeye çalışırlar, namaz kılarlar, zekat verirler, allah'a ve peygamberine itaat ederler.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
[essi sono] coloro che quando diamo loro potere sulla terra, assolvono all'orazione, versano la decima, raccomandano le buone consuetudini e proibiscono ciò che è riprovevole.
o(allah'ın dinine yardım ede)nleri yer yüzünde iktidara getirdiğimiz takdirde (zorbaların yoluna sapmazlar, bil'akis) namazı kılarlar, zekatı verirler, iyiliği emrederler, kötülükten vazgeçirmeğe çalışırlar.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality: