Results for possis translation from Latin to Turkish

ne dicas amico tuo vade et revertere et cras dabo tibi cum statim possis dar
‹‹bugün git, yarın gel, o zaman veririm›› deme.

fac tibi duas tubas argenteas ductiles quibus convocare possis multitudinem quando movenda sunt castr
‹‹dövme gümüşten iki borazan yapacaksın; bunları topluluğu çağırmak ve halkın yola çıkması için kullanacaksın.

det quoque tibi dominus prudentiam et sensum ut regere possis israhel et custodire legem domini dei tu
tanrın rab seni İsraile önder atadığı zaman yasasını yerine getirmen için sana sağgörü ve anlayış versin.

dixit ergo balac veni mecum in alterum locum unde partem israhelis videas et totum videre non possis inde maledicito e
bunun üzerine balak, ‹‹ne olur, benimle gel›› dedi, ‹‹onları görebileceğin başka bir yere gidelim. onların hepsini görmeyeceksin, bir kesimini göreceksin. oradan onlara benim için lanet oku.››

circumcidet dominus deus tuus cor tuum et cor seminis tui ut diligas dominum deum tuum in toto corde tuo et in tota anima tua et possis viver
sizin ve çocuklarınızın yüreğini değiştirecek. Öyle ki, onu bütün yüreğinizle, bütün canınızla sevesiniz ve yaşayasınız.

nec in caelo situm ut possis dicere quis nostrum ad caelum valet conscendere ut deferat illud ad nos et audiamus atque opere conpleamu
o göklerde değil ki, ‹kim bizim için göğe çıkacak? kim yerine getirmemiz için onu alıp yayacak?› diyesiniz.

ut possis in eis scribere omnia verba legis huius iordane transmisso ut introeas terram quam dominus deus tuus dabit tibi terram lacte et melle manantem sicut iuravit patribus tui
atalarınızın tanrısı rabbin size verdiği söz uyarınca onun size vereceği ülkeye, süt ve bal akan ülkeye girince, bu yasanın bütün sözlerini taşlara yazacaksınız.

et locutus est ei haec dicit dominus quia misisti nuntios ad consulendum beelzebub deum accaron quasi non esset deus in israhel a quo possis interrogare sermonem ideo de lectulo super quem ascendisti non descendes sed morte morieri
ve ona şöyle dedi: ‹‹rab diyor ki, ‹İsrailde danışacak tanrı yok mu ki ekron ilahı baalzevuva danışmak için haberciler gönderdin? bu yüzden yattığın yataktan kalkamayacak, kesinlikle öleceksin!› ››

dixit autem deus ad salomonem quia hoc magis placuit cordi tuo et non postulasti divitias et substantiam et gloriam neque animas eorum qui te oderunt sed nec dies vitae plurimos petisti autem sapientiam et scientiam ut iudicare possis populum meum super quem constitui te rege
tanrı süleymana, ‹‹demek yüreğinin dileği bu›› dedi, ‹‹zenginlik, mal mülk, onur ya da senden nefret edenlerin ölümünü istemedin, kendin için uzun ömür de istemedin. bunların yerine seni başına kral yaptığım halkımı yönetmek için bilgi ve bilgelik istedin.