Results for bog se javi translation from Serbian to Turkish

Computer translation

Trying to learn how to translate from the human translation examples.

Serbian

Turkish

Info

Serbian

bog se javi

Turkish

 

From: Machine Translation
Suggest a better translation
Quality:

Human contributions

From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.

Add a translation

Serbian

Turkish

Info

Serbian

i da se javi kifi, potom jedanaestorici apostola;

Turkish

kefasa, sonra onikilere göründü.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

a andjeo mu se javi s neba, i krepi ga.

Turkish

gökten bir melek İsaya görünerek onu güçlendirdi.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

a potom se javi jakovu, pa onda svima apostolima;

Turkish

bundan sonra yakupa, sonra bütün elçilere, son olarak zamansız doğmuş bir çocuğa benzeyen bana da göründü.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

i kad se javi poglavar pastirski, primiæete venac slave koji neæe uvenuti.

Turkish

baş Çoban göründüğü zaman yüceliğin solmaz tacına kavuşacaksınız.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

jer gresi njeni dopreše tja do neba, i bog se opomenu nepravde njene.

Turkish

Çünkü üst üste yığılan günahları göğe erişti, ve tanrı onun suçlarını anımsadı.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

i ja ga ne znadoh: nego da se javi izrailju zato ja dodjoh da krstim vodom.

Turkish

ben onu tanımıyordum, ama İsrailin onu tanıması için ben suyla vaftiz ederek geldim.››

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

a kad se javi hristos, život vaš, onda æete se i vi s njime javiti u slavi.

Turkish

yaşamınız olan mesih göründüğü zaman, siz de onunla birlikte yücelmiş olarak görüneceksiniz.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

kad on izidje, onda isus reèe: sad se proslavi sin èoveèiji i bog se proslavi u njemu.

Turkish

yahuda dışarı çıkınca İsa, ‹‹İnsanoğlu şimdi yüceltildi›› dedi. ‹‹tanrı da onda yüceltildi.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

koji tvori greh od djavola je, jer djavo greši od poèetka. zato se javi sin božji da raskopa dela djavolja.

Turkish

günah işleyen, İblistendir. Çünkü İblis başlangıçtan beri günah işlemektedir. tanrının oğlu, İblisin yaptıklarına son vermek için ortaya çıktı.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

nego se radujte što stradate s hristom, da biste, i kad se javi slava njegova, imali radost i veselje.

Turkish

tersine, mesihin acılarına ortak olduğunuz oranda sevinin ki, mesihin görkemi göründüğünde de sevinçle coşasınız.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

zbog toga što konkurencija pravi i dobitnike i gubitnike, može da se javi inherentno iskušenje kod nekih eu država da podrže svoje vodeće kompanije.

Turkish

rekabet kazananlar ve kaybedenler şeklinde iki grup yarattığından, ab'li hükümetler, önemli ulusal şirketlerini desteklemek konusunda içten içe bir istek duyuyor olabilirler.

Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

erić tvrdi da sniženi kreditni rejtinzi mogu da imaju negativan efekat na duži rok ako se javi problem sa povlačenjem depozita i smanjenjem prekograničnih pozajmica od banaka u njihovim zemljama porekla.

Turkish

eric, genel merkezlerinin bulunduğu ülkelerde, bu bankalardan mevduat çekme sorunu baş gösterir ve sınır ötesi kredilerde gerileme görülürse, düşük kredi notlarının uzun vadede olumsuz etkileri olabileceğini öne sürüyor.

Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

i život se javi, i videsmo, i svedoèimo, i javljamo vam život veèni, koji beše u oca, i javi se nama;

Turkish

yaşam açıkça göründü, onu gördük ve ona tanıklık ediyoruz. babayla birlikte olup bize görünmüş olan sonsuz yaşamı size duyuruyoruz.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

i pavlu se javi utvara noæu: beše jedan èovek iz makedonije, i stajaše moleæi ga i govoreæi: dodji u makedoniju i pomozi nam.

Turkish

o gece pavlus bir görüm gördü. Önünde makedonyalı bir adam durmuş, ona yalvarıyordu: ‹‹makedonyaya geçip bize yardım et›› diyordu.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

i, kao što je priznato, velika je tajna pobožnosti: bog se javi u telu, opravda se u duhu, pokaza se andjelima, propovedi se neznabošcima, verova se na svetu, uznese se u slavi.

Turkish

kuşkusuz tanrı yolunun sırrı büyüktür. o, bedende göründü, ruh'ça doğrulandı, meleklerce görüldü, uluslara tanıtıldı, dünyada o'na iman edildi, yücelik içinde yukarı alındı.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

a bog se okrenu od njih, i predade ih da služe vojnicima nebeskim, kao što je pisano u knjizi proroka: eda zaklanja i žrtve prinesoste mi na èetrdeset godina u pustinji, dome izrailjev?

Turkish

bu yüzden tanrı onlardan yüz çevirip onları göksel cisimlere kulluk etmeye terk etti. peygamberlerin kitabında yazılmış olduğu gibi: ‹ey İsrail halkı, Çölde kırk yıl boyunca bana mı sunular, kurbanlar sundunuz?

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

imajući u vidu demografsko starenje evrope i sve veću sklonost (zbog razlika u zaradama) bugara i rumuna da odlaze trbuhom za kruhom u inostranstvo, izvoz radne snage mogao bi da se javi kao instrument za ublažavanje ili prevenciju velike socijalne krize.

Turkish

avrupa'daki demografik yaşlanma ve bulgarlarla romenlerin (ücret farklılıkları nedeniyle) yurtdışında çalışmaya yönelik artan istekleri göz önüne alındığında, iş gücü ihracatı, büyük bir toplumsal krizi yatıştırmak ya da engellemek açısından bir fırsat olabilir.

Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:

Some human translations with low relevance have been hidden.
Show low-relevance results.

Get a better translation with
7,747,100,446 human contributions

Users are now asking for help:



We use cookies to enhance your experience. By continuing to visit this site you agree to our use of cookies. Learn more. OK