Results for manasija translation from Serbian to Turkish

Computer translation

Trying to learn how to translate from the human translation examples.

Serbian

Turkish

Info

Serbian

manasija

Turkish

 

From: Machine Translation
Suggest a better translation
Quality:

Human contributions

From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.

Add a translation

Serbian

Turkish

Info

Serbian

tako dobiše nasledstvo sinovi josifovi, manasija i jefrem.

Turkish

böylece yusufun soyundan gelen manaşşe ve efrayim paylarını almış oldular.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

sinovi josifovi po porodicama svojim: manasija i jefrem;

Turkish

boylarına göre yusufun oğulları: manaşşe ve efrayim.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

a ezekija rodi manasiju, a manasija rodi amona. a amon rodi josiju.

Turkish

hizkiya manaşşenin babasıydı, manaşşe amonun babasıydı, amon yoşiyanın babasıydı,

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

on èinjaše što je zlo pred gospodom, kao što je èinio manasija, otac njegov.

Turkish

amon da babası manaşşe gibi rabbin gözünde kötü olanı yaptı.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

moj je galad, moj je manasija, jefrem je krepost glave moje, juda skiptar moj,

Turkish

yahuda asam.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 2
Quality:

Serbian

ali manasija zavede judu i jerusalim, te èiniše gore nego narodi koje istrebi gospod ispred sinova izrailjevih.

Turkish

ancak manaşşe yahudalılarla yeruşalimde yaşayanları öylesine yoldan çıkardı ki, rabbin İsrail halkının önünde yok ettiği uluslardan daha çok kötülük yaptılar.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

ali se ne ponizi pred gospodom, kao što se ponizi manasija otac njegov; nego isti amon još više grešaše.

Turkish

ancak rabbin önünde alçakgönüllülüğü takınan babası manaşşenin tersine, giderek suçunu artırdı.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

ali ne poslušaše, jer ih zavede manasija, te èiniše gore nego narodi koje istrebi gospod ispred sinova izrailjevih.

Turkish

ama halk kulak asmadı. manaşşe onları öylesine yoldan çıkardı ki, rabbin İsrail halkının önünde yok ettiği uluslardan daha çok kötülük yaptılar.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

i prvencu nadede josif ime manasija, govoreæi: jer mi bog dade da zaboravim svu muku svoju i sav dom oca svog.

Turkish

yusuf ilk oğlunun adını manaşşe koydu. ‹‹tanrı bana bütün acılarımı ve babamın ailesini unutturdu›› dedi.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

ali se gospod ne povrati od žestine velikog gneva svog, kojom se beše raspalio gnev njegov na judu za sve draženje kojim ga beše dražio manasija.

Turkish

oysa manaşşe işlediği suçlarla rabbi öyle öfkelendirmişti ki, rab yahudaya karşı alevlenen öfkesinden vazgeçmedi

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

i moleæi se umoli mu se, te usliši molitvu njegovu i povrati ga u jerusalim na carstvo njegovo. tada pozna manasija da je gospod bog.

Turkish

rabbe yalvarınca rab yakarışını, duasını duydu ve onu yine yeruşalime, krallığına getirdi. İşte o zaman manaşşe rabbin tanrı olduğunu anladı.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

a izrailj pruživši desnu ruku svoju metnu je na glavu jefremu mladjem, a levu na glavu manasiji, tako namestivši ruke navlaš, ako i jeste manasija bio prvenac.

Turkish

İsrail ellerini çapraz olarak uzattı, sağ elini küçük olan efrayimin, sol elini manaşşenin başına koydu. oysa ilkin manaşşe doğmuştu.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

i oltare na krovu sobe ahazove, koje behu naèinili carevi judini, i oltare koje beše naèinio manasija u oba trema doma gospodnjeg, pokvari car, i uzevši ih odande baci prah od njih u potok kedron.

Turkish

ahazın yukarı odasının damında yahuda krallarının yaptırdığı sunakları da, rabbin tapınağının iki avlusunda manaşşenin yaptırdığı sunakları da yıktı; onları kırıp parçalayarak tozlarını kidron vadisine saçtı.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

i poèinu jezekija kod otaca svojih, i pogreboše ga iznad grobova sinova davidovih; i uèiniše mu na smrti èast svi judejci i jerusalimljani. a na njegovo se mesto zacari manasija, sin njegov.

Turkish

hizkiya ölüp atalarına kavuşunca, davutoğulları'nın mezarlarının üst kesimine gömüldü. bütün yahuda ve yeruşalim halkı onu saygıyla andı. yerine oğlu manaşşe kral oldu.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

a manasija ne izagna stanovnike iz vet-sana i sela njegovih, ni iz tanaha i sela njegovih, ni stanovnike iz dora i sela njegovih, ni stanovnike iz ivleama i sela njegovih, ni stanovnike iz megida i sela njegovih; i hananeji stadoše živeti u toj zemlji.

Turkish

manaşşeoğulları beytşean, taanak, dor, yivleam, megiddo ve bunların çevre köylerindeki halkı kovmadı. Çünkü kenanlılar bu topraklarda kalmakta kararlıydı.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Get a better translation with
7,778,813,215 human contributions

Users are now asking for help:



We use cookies to enhance your experience. By continuing to visit this site you agree to our use of cookies. Learn more. OK