Results for navodnih translation from Serbian to Turkish

nije bilo zvanične potvrde tih navodnih incidenata.
söz konusu iddialar hakkında resmi bir doğrulama gelmedi.

kosovski policajci uhapšeni zbog navodnih prevara prilikom nabavki
kosovalı polis memurları satın almada yolsuzluk iddiasıyla tutuklandı

Živkov je međutim smenjen zbog navodnih nepravilnosti i pronevera.
ancak jivkov usulsüzlük ve zimmete para geçirme iddiaları üzerine görevden alındı.

optužnicom se takođe broj navodnih mesta zločina smanjuje sa 41 na 27.
ayrıca iddia edilen suç mahalli sayısı da 41'den 27'ye indiriliyor.

predstavnik može da izda upozorenje ili pokrene pravosudni postupak protiv navodnih prekršilaca.
bu temsilci, sözde ihlalcileri uyarabilecek veya haklarında yasal işlem başlatabilecek.

Član demokratska stranke srbije marko jakšić smenjen je zbog navodnih ekstremističkih aktivnosti.
sırbistan demokrat partisi üyesi marko jaksiç hakkındaki aşırılık yanlısı faaliyet iddialarından ötürü görevden alındı.

Čengić je optužen za zloupotrebu položaja zbog svojih navodnih postupaka iz 1996. godine.
cengiç, 1996 yılında bulunduğu iddia edilen eylemlerle ilgili olarak görevi kötüye kullanmakla suçlanıyor.

bagdad je saopštio da je on opozvan zbog navodnih pokušaja rumunskih obaveštajnih službi da ih vrbuju.
bağdat büyükelçinin rumen gizli servislerince içeri alınması girişiminde bulunulması olasılığına karşı geri çağrıldığını açıkladı.

tribunal je prošle godine od makedonskih sudova preuzeo istrage u četiri slučaja navodnih ratnih zločina.
mahkeme, savaş suçlarının yer aldığı dört davanın tahkikatını geçtiğimiz yıl makedon mahkemelerinden devralmıştı.

izražava se i zabrinutost oko dugih predsudskih pritvora i hapšenja novinara tokom istrage navodnih planova za državni udar.
belgede, sözde darbe planlarıyla ilgili bir soruşturma kapsamında uzun süren duruşma öncesi gözaltı sürelerinden ve gazetecilerin tutuklanmasından duyulan kaygı dile getiriliyor.

mediji su kasnije otkrili da neki od navodnih potpisnika peticije nikada nisu čuli za opreskua ili da se radi o maloj deci.
daha sonra basın, dilekçede imzası olduğu iddia edilen kişilerin bazılarının oprescu adını hiç duymadıkları veya bebek olduklarını ortaya çıkarmıştı.

prema optužnici, limaj i musliu snose odgovornost za funkcionisanje logora lapušnik, uključujući i nesprečavanje navodnih zločina.
İddianamede limaj ve musliu, lapusnik kampının işletilmesinden ve iddia edilen zulümleri önleyememekten sorumlu tutuluyor.

deklaracijom se takođe pozivaju glavni tužilac zemlje i pravosudne vlasti da osiguraju da se tužbe protiv navodnih glavnih organizatora kampanje privedu kraju.
bildirgede, ülke başsavcılığı ve yargı makamlarına, kampanyanın iddia edilen beyinlerine açılan davaların sonuçlanmasını sağlamaları yönünde çağrıda da bulunuluyor.

neka od navodnih ubistava dogodila su se pre nego što je mksj počeo svoje istrage na kosovu protiv ramuša haradinaja i onih koji su optuženi u istom predmetu.
İddia edilen cinayetlerin bazıları, icty'nin kosova'da ramuş haradinay ve dava arkadaşları hakkındaki soruşturmaları başlatmasından önce meydana gelmiştir.

on je rekao da nije upoznat sa detaljima, ali da veruje da je njegovog klijenta haški sud optužio zbog navodnih zločina u stupnom dolu".
avukat ayrıntılardan haberi olmasa da, müvekkilinin "lahey'deki mahkeme tarafından stupni dol'da gerçekleştirildiği savlanan suçlardan ötürü yargılanacağına" inandığını belirtti.

nedavna inicijativa islamske zajednice u bosni i hercegovini da gradi nove džamije u prestonici izazvala je debatu oko multietničnosti, verske tolerancije i navodnih proislamskih naklonosti vlasti te zemlje.
bosna-hersek'teki İslam cemaatinin başkentte yeni camiler inşa etme girişimi, çok ırklılık, dini hoşgörü ve ülke makamlarının sahip olduğu iddia edilen İslam yanlısı sempatiler hakkında bir tartışmaya yol açtı.

međutim, opozicija na čelu sa socijalističkom partijom (sp) stoji čvrsto pri svom bojkotu parlamenta zbog navodnih nepravilnosti na izborima 28. juna.
ancak sosyalist parti (sp) liderliğindeki muhalefet, 28 haziran seçimlerinde sayısız hile yapıldığı iddiasıyla başlattığı parlamento boykotunda tutumunu değiştirmiyor.

akalin napominje da su slične zavere pokrenute u hrvatskoj, sloveniji, srbiji, gruziji i ukrajini, gde se takođe sudilo nepostojećim tajanstvenim organizacijama zbog navodnih ubistava.
akalın, hırvatistan, slovenya, sırbitan, gürcistan ve ukrayna gibi ülkelerde de benzer komplolar kurularak, eli kanlı karanlık örgüt iddialarına dayalı mahkemeler yapıldığına dikkat çekiyor.

general ante gotovina, protiv koga je mksj podigao optužnicu 2001. godine zbog navodnih ratnih zločina, još uvek se nalazi u bekstvu, dok rastu pristisci na zagreb da ga uhapsi i izruči haškom tribunalu.
savaş suçu iddialarıyla 2001 yılında icty tarafından suçlanan general ante gotovina hâlâ kayıplardayken, yakalanarak bm mahkemesine teslim edilmesi için zagreb'e uygulanan baskı da giderek artıyor.

u ponedeljak (28. mart) su izbili neredi u provinciji siirt, kada je oko 40.000 ljudi odšetalo do navodnih masovnih grobnica 200 kurda pokopanih u kasapderesiju.
28 mart pazartesi günü, siirt ilinde yaklaşık 40 bin kişinin kasapderesi mevkiinde 200 kürt'ün gömülü olduğu iddia edilen toplu mezarlara yürüdüğü ayaklanmalar yaşandı.