Trying to learn how to translate from the human translation examples.
From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
i ona, tuna u srcu pomoli se gospodu plaèuæi mnogo.
hanna, gönlü buruk, acı acı ağlayarak rabbe yakardı
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
zato jo govori gospod: obratite se k meni svim srcem svojim i posteæi i plaèuæi i tueæi.
‹‹Şimdi oruç tutarak, ağlayıp yas tutarak bütün yüreğinizle bana dönün.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
trgovci koji se ovim tovarima obogatie od nje, staæe izdaleka od straha muèenja njenog, plaèuæi i jauèuæi,
babilde bu malları satarak zenginleşen tüccarlar, kentin çektiği ıstıraptan dehşete düşecekler. uzakta durup ağlayacak, yas tutacaklar.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
jer mnogi hode, za koje vam mnogo puta govorih, a sad i plaèuæi govorim, neprijatelji krsta hristovog;
size defalarca söylediğim gibi, şimdi gözyaşları içinde tekrar söylüyorum: birçok kişi mesihin çarmıhına düşman olarak yaşıyor.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
potom jestira opet govori caru i padnuvi pred noge njegove i plaèuæi moljae ga da ukloni zloæu amana agageja i misao njegovu koju bee smislio na judejce.
ester yine kralla görüştü. ağlayarak onun ayaklarına kapandı. agaklı hamanın yahudilere karşı kurduğu düzene ve kötü tasarıya engel olması için yalvardı.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
a kad se moljae jezdra i ispovedae grehe plaèuæi i leeæi pred domom bojim, skupi se k njemu iz izrailja veliko mnotvo ljudi i ena i dece; i narod plakae veoma.
ağlayarak kendini tanrının tapınağının önünde yere atan ezra dua edip günahlarını açıkladı. bu arada erkek, kadın, çocuk, İsraillilerden çok büyük bir topluluk ezranın çevresine toplandı. onlar da hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
srce moje vapije za moavom; begunci njegovi pobegoe dori do sigora kao junica treæakinja; jer æe se iæi uz brdo luitsko plaèuæi, i putem oronajimskim razlegaæe se jauk.
horonayim yolunda yıkımlarına ağıt yakıyorlar.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
a jelisije razbole se od bolesti, od koje i umre; i joas, car izrailjev dodje k njemu, i plaèuæi pred njim govorae: oèe moj, oèe moj, kola izrailjeva i konjici njegovi!
elişa ölümcül bir hastalığa yakalandı. İsrail kralı yehoaş gidip onu ziyaret etti, ‹‹baba, baba, İsrailin arabası ve atlıları!›› diyerek ağladı.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality: