Results for svetinja translation from Serbian to Turkish

za nas su oružane snage svetinja ...
bizim için, silahlı kuvvetler kutsaldır.

države ne mogu da zabranjuju otvaranja svetinja...
Öte yandan minareler camilerin ayrılmaz bir parçasıdır.

judeja postade svetinja božija, izrailj oblast njegova.
İsrail de onun krallığı.

a za drugim zavesom beše skinija, koja se zove svetinja nad svetinjama,
İkinci perdenin arkasında en kutsal yer denen bir bölme vardı.

a ovo je zakon za žrtvu radi prestupa; svetinja je nad svetinjama.
‹‹ ‹Çok kutsal olan suç sunusunun yasası şudur:

a u vetilju više ne prorokuj, jer je svetinja careva i dom je carski.
bir daha beytelde peygamberlik etme. Çünkü burası kralın kutsal yeri, krallık tapınağıdır.››

a takav kad kakav naèiniš nemojte sebi praviti; to neka ti je svetinja za gospoda.
aynı reçeteyle kendinize buhur yapmayacaksınız. onu rab için kutsal sayacaksınız.

i svaki desetak zemaljski od useva zemaljskog i od voæa, gospodnji je, svetinja je gospodu.
‹‹ ‹İster toprağın ürünü, ister ağacın meyvesi olsun, toprakta yetişen her şeyin ondalığı rabbe aittir. rab için kutsaldır.

i narod æe poznati da sam ja gospod koji posveæujem izrailja, kad svetinja moja bude usred njih do veka.
tapınağım sonsuza dek onların arasında oldukça uluslar İsrail'i kutsal kılanın ben rab olduğumu anlayacaklar.› ››

a od toga ništa da ne prodaju ni promenjuju, ni da prenose prvina zemaljskih, jer je svetinja gospodu.
levililer orayı satmayacak, değiş tokuş etmeyecekler. bu, ülkenin en iyi bölümüdür, başkasının eline geçmemeli. Çünkü orası rabbe adanmıştır.

svako muško izmedju sveštenika neka je jede; na svetom mestu neka se jede; svetinja je nad svetinjama.
kâhinler soyundan gelen her erkek bu sunuyu yiyebilir. sunu kutsal bir yerde yenecek, çünkü çok kutsaldır.

po toj meri izmeri u dužinu dvadeset i pet hiljada i u širinu deset hiljada, i tu neka bude svetinja i svetinja nad svetinjama.
bu bölgeden uzunluğu 25 000 arşınlık, genişliği 10 000 arşınlıkfü bir bölüm ölçeceksiniz. tapınak, en kutsal yer orada olacak.

a ovo je zakon za dom: navrh gore koliko zauzima unaokolo da bude svetinja nad svetinjama. eto, to je zakon za dom.
tapınakla ilgili yasa şudur: dağın tepesinde tapınağı çevreleyen bütün alan çok kutsal olacak. İşte tapınakla ilgili yasa böyle.

i biæe aronovi i sinova njegovih, koji æe jesti na mestu svetom, jer im je svetinja nad svetinjama od ognjenih žrtava gospodnjih zakonom veènim.
ve harunla oğullarına ait olacak. onu kutsal bir yerde yiyecekler. Çünkü çok kutsaldır. rab için yakılan sunulardan onların sürekli bir payı olacak.››

i istucavši ga nasitno, metaæeš ga pred svedoèanstvom u šatoru od sastanka, gde æu se sastajati s tobom; to neka vam bude svetinja nad svetinjama.
birazını çok ince döv, buluşma Çadırında seninle buluşacağım yere, levha sandığının önüne koy. sizin için çok kutsal olacaktır.

troškovi odbrane, dugo svetinja u grčkoj, mogli bi da pretrpe neke od najtežih udaraca, s obzirom da je vlada pristala da smanji vojne troškove za 325 miliona evra.
yunanistan'da uzun zamandır kutsal addedilen savunma harcamaları, hükümetin askeri harcamaları 325 milyon avro kısma kararıyla en büyük darbelerden birisini gördü.

a posle neka zakolje jagnje na mestu gde se kolje žrtva za greh i žrtva paljenica na svetom mestu, jer žrtva za prestup pripada svešteniku kao i žrtva za greh; svetinja je nad svetinjama.
erkek kuzuyu günah sunusunun ve yakmalık sununun kesildiği kutsal yerde kesecek. Çünkü günah sunusu gibi suç sunusu da kâhine aittir. Çok kutsaldır.

a mojsije reèe aronu i eleazaru i itamaru sinovima njegovim koji ostaše: uzimajte dar što ostane od ognjenih žrtava gospodnjih, i jedite s hlebom presnim kod oltara, jer je svetinja nad svetinjama.
musa haruna ve sağ kalan oğulları elazarla İtamara şöyle dedi: ‹‹rab için yakılan sunulardan artan tahıl sunusunu alın, mayasız ekmek yapıp sunağın yanında yiyin. Çünkü çok kutsaldır.

samo oèišæenje neka èini nad rogovima njegovim aron jednom u godini; krvlju od žrtve za greh u dan oèišæenja jednom u godini èiniæe oèišæenja na njemu od koljena do koljena vašeg; jer je to svetinja nad svetinjama gospodu.
harun yılda bir kez sunağın boynuzlarını arındıracak. kuşaklarınız boyunca yılda bir kez günahları bağışlatmak için sunulan sununun kanıyla sunağı arındıracak. sunak ben rab için çok kutsaldır.››

ali ni jedna stvar zavetovana, šta ko zavetuje gospodu od èega mu drago što ima, od ljudi ili od stoke ili od njive svoje, da se ne prodaje ni otkupljuje; svaka stvar zavetovana svetinja je nad svetinjama gospodu.
‹‹ ‹İster insan, ister hayvan, ister aileden kalma tarla olsun, rabbe koşulsuz adanan hiç bir şey satılmayacak ve geri alınmayacaktır. Çünkü rabbe koşulsuz adanan her şey rab için çok kutsaldır.