From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
y sed vosotros semejantes a los siervos que esperan a su señor cuando ha de volver de las bodas, para que le abran al instante en que llegue y llame
düğün şenliğinden dönecek olan efendilerinin gelip kapıyı çaldığı an kapıyı açmak için hazır bekleyen köleler gibi olun.
jesús le dijo: --vete. tu fe te ha salvado. al instante recobró la vista, y seguía a jesús en el camino
İsa, ‹‹gidebilirsin, imanın seni kurtardı›› dedi. adam o anda yeniden görmeye başladı ve yol boyunca İsa'nın ardından gitti.
entonces, de repente sobrevino un fuerte terremoto, de manera que los cimientos de la cárcel fueron sacudidos. al instante, todas las puertas se abrieron, y las cadenas de todos se soltaron
birdenbire öyle şiddetli bir deprem oldu ki, tutukevi temelden sarsıldı. bir anda bütün kapılar açıldı, herkesin zincirleri çözüldü.
entonces todos los príncipes del mar descenderán de sus tronos, se quitarán sus mantos y se despojarán de sus ropas bordadas. se vestirán de estremecimiento y se sentarán sobre la tierra, temblando a cada instante. estarán atónitos a causa de ti
kıyıda yaşayan bütün önderler tahtlarından inecek; kaftanlarını, işlemeli giysilerini çıkaracaklar. dehşet içinde yere oturup her an titreyerek başlarına gelenlere şaşacaklar.
entonces, cuando la mujer vio que no había pasado inadvertida, fue temblando; y postrándose delante de él, declaró ante todo el pueblo por qué causa le había tocado, y cómo había sido sanada al instante
yaptığını gizleyemeyeceğini anlayan kadın titreyerek geldi, İsanın ayaklarına kapandı. bütün halkın önünde, ona neden dokunduğunu ve o anda nasıl iyileştiğini anlattı.