Results for parlak translation from Turkish to Croatian

tungusten (parlak ışık)
light source

parlak akustik piyano
jasan akustični klavir

360×360dpi, parlak kağıt
360×360dpi, sjajni papir

bundan daha parlak nesneleri seç:
% s nije valjan za% s objekata

bundan daha parlak nesneleri göster:
% s nije valjan za% s objekata

değerinden daha parlak olan küçük gezegenleri göster
prikaži karticu widgeta

geleceğimiz de ortak ve parlak olacaktır," dedi.
naša budućnost također će biti zajednička i veličanstvena".

bu tablo önümüzdeki yıllarda da pek parlak olmayacak.
budućnost se ne čini ništa svjetlijom.

döndürme sırasında gizlenecek olan en parlak yıldızın parlaklığı
tijekom prilagođivanja prikaži ostale alatne trake

amedeo preziosi: egzotik ve parlak bir dünyanın ressamı
amedeo preziosi: slikar egzotičnog svijeta koji više ne postoji

romanya'nın genel eurovision sicili pek parlak değil.
sve u svemu, rumunjska ima slabe rezultate na euroviziji.

durum böyle olunca, çözüm olasılığı pek de parlak görünmüyor.
to pruža osnove za zabrinutost kako se izgledi za rješavanje možda ne čine najboljima.

siyasi analistler, sonuç olarak geleceğin pek de parlak olmadığı görüşündeler.
kao rezultat toga, politički analitičari tvrde, izgledi su neizvjesni.

güneş yedi kat, yedi günün toplam parlaklığı kadar parlak olacak.››
tada æe svjetlost mjeseèeva biti kao svjetlost sunèana, a svjetlost æe sunèana postati sedam puta jaèa, kao svjetlost sedam dana - u dan kad jahve iscijeli prijelom svojemu narodu, izlijeèi rane svojih udaraca.

naka anladığını, hatta şiirin parlak rahatlığı ve onu yazanlar için sevindiğini söylüyor.
naka kaže kako razumije to, makar joj je drago zbog olakšanja koje donose poezija i oni koji je pišu.

geçen yıl, 180 bin araçlık satışla romen oto pazarı tarihinin en parlak yılı olmuştu.
prošla godina bila je najbolja dosad za rumunjsko tržište automobla, budući da je prodano više od 180.000 vozila.

ancak kosova'ya dönmek zorunda bırakılanlar için manzara o kadar da parlak değil.
međutim, za one koji su bili prisiljeni vratiti se na kosovo, situacija je sve samo ne svijetla.

geçen yıl parlak bir yıl olsa da, bazı uzmanlar yoldaki olası tümsekler hakkında uyarıda bulunuyor.
prošla godina bila je jako dobra, ali neki stručnjaci upozoravaju na moguće zapreke na putu.

22 yaşındaki snowboardcu alexandra jekova, bulgaristan’ın parlak sporcularından biri olarak kabul ediliyor.
snowboardericu alexandru jekovu (22) smatraju svijetlom točkom u bugarskoj.

bosnalı sırp tarafı resmi olarak cinsiyet eşitliğini şart koşsa da, gerçek tablo o kadar parlak değil.
entitet bosanskih srba službeno predviđa jednakost spolova, ali slika u realnosti nije tako ružičasta.