Results for evet, resimlere izin vermek sorun... translation from Turkish to English

kolayca sorunu çözdü.
she solved the problem with ease.

sorunu Çöz
solve problem

boşlukları doldurmaya izin vermek için işaretleyin
check to enable fill-in-the-blank

16kb l1 ön belleğine sahip olan 603e emülatörün daha verimli çalışmasına izin vererek sorunu çözdü.
the 603e solved this problem by having a 16 kib l1 cache which allowed the emulator to run efficiently.

sorunu çözdüm.
i solved the problem.

tom mary'nin gitmesine izin vermek istemiyor.
tom doesn't want to let mary go.

onların geçmesine izin vermek için kenarda durdum.
i stood aside to let them pass.

tom mary'nin geçmesine izin vermek için kenara çekildi.
tom stepped aside to allow mary to pass.

bir avuç tasarımcının kıyafetlerimizin kaderini... belirlemesine izin vermek istememesi.
they didn't want a handful of designers owning the seminal building blocks of our clothing.

daha az yoğun çekirdeklerin bölünmesine izin vermek için bu değeri arttırın.
increment this value to allow splitting of less intensive nuclei.

biz karşılıklı ödünlerle sorunu çözdük.
we solved the problem by mutual concessions.

tipik olarak, bir hobi verici, aynı zamanda insan girişine izin vermek için kullanılır.
typically, a hobby transmitter is also used to allow for human input.

dosya' nın bir program gibi çalıştırılabilmesine izin vermek için bu bayrağı etkinleştirin.
enable this flag to allow executing the file as a program.

haberde, yetkililerin yalnızca uzman işçilerin İngiliz emek piyasasına girmelerine izin vermek niyetinde oldukları bildiriliyor.
the authorities intend to allow only specialised workers to enter the british labour market, the report said.

mevcut hükümetin, bu sorunu çözüme kavuşturmayı başaracağını düşünüyor musunuz?
do you anticipate that the current government will succeed in bringing this question to a conclusion?

ne zaman bir sorunu çözsek ya da bir şey keşfetsek, bildiğimizi bilmediğimizle kıyaslarız.
whenever we solve a problem, or make a discovery, we compare what we know with what we don't know.

genişleme derzlerine izin vermektedir
allow for expansion joints

belge sunum kipinde açılacak çünkü dosya bunu istedi. İzin vermek istiyor muzunuz?
the document requested to be launched in presentation mode. do you want to allow it?

ve geliştirmeye yönelik tedbirler almalarına izin vermektedir.
the second pillar of the cap allows member states to implement measures for alleviating or improving the ecological impacts of agriculture.

zanlı, başkalarının kampa girip tutukluları taciz etmesine izin vermekle de suçlanıyor.
he is also accused of letting other people enter the camp and abuse the detainees.