Results for işe gitmek translation from Turkish to English

gitmek
go

tom işe gitmek zorundadır.
tom has to go to work.

tatile gitmek
going on vacation

parka gitmek.
going to the park.

gitmek için mi?
is it to go?

eve gitmek istedim.
i wanted to go home.

c:teyzeme gitmek
c: going to my aunt

biz işe gitmek için aynı otobüse bineriz.
we take the same bus to work.

basketbol kursuna gitmek.
going to basketball class.

gitmek ister misin?
do you want to go?

kore'ye gitmek istiyorum.
i want to go to korea.

amerika'ya gitmek istiyorum.
i want to go to america.

o onun kalmasını rica etti fakat o işe gitmek zorundaydı.
she asked him to stay, but he had to go to work.

İşe gitmek yerine bütün gün evde kaldım.
i stayed at home all day instead of going to work.

o, iş için tokyo'ya gitmek zorunda.
he is to go to tokyo on business.

İnsanlar aslında işlerini yapmak için bir yerlere işe gitmek zorunda kaldıklarında.
when people basically had to go somewhere else to work and carry out the work.

hayat hakkında bildikleri tek şey, sabah kalkmak ve her zamanki gibi işe gitmek.
all they know about life is they get up in the morning, and if their engine starts, they go to work.

eve gitmek ve ofiste işte kalmak arasında tereddüt etti.
he wavered between going home and remaining at work in the office.

İşte dedim, kurbağayı gitmek istediği yere götürecek şey.
and i said, there is a way to get a frog up to where he wants to go.

ve böylece bir ceza doğaçladı - 11 ay. ve sadece bu değil, işe gitmek için her gün salıveriliyordu.
and so she improvised a sentence -- 11 months, and not only that, but release every day to go to work.