Results for kaliyim senole bir sure translation from Turkish to English

kaliyim senole
birsure

kaliyim senole bir sure herbesin genesi dcaposin
i am a senator for a while

1 yildan kisa bir sure once, bir ameliyathane
now that is less than a year old, in an operating room.

uzun bir sure boyunca sehirlerimizi ihmal ettik.
for a long time we have neglected our cities.

ve, liste kisa bir sure once soyle gozukuyordu.
and the list looked something like this a little while ago.

ve uzun bir sure icin orada, sahilde, yasamaya basladim.
and i started living down there on the beach for a long time.

bir sure indirilince içlerinden bu hanginizin imanını artırdı diyen de var.
and whenever a chapter is revealed, there are some of them who say: which of you has it strengthened in faith?

kulumuza indirdiğimizden kuşku içinde iseniz, buna benzer bir sure getirin.
and if you be in doubt whether the book we have sent down to our servant is from us or not, then produce, at least, one surah like this.

eğer kulumuza indirdiğimizden kuşku içindeyseniz, hadi onun benzerinden bir sure getirin!
and if you be in doubt whether the book we have sent down to our servant is from us or not, then produce, at least, one surah like this.

İman edenler derler ki: "bir sure indirilseydi olmaz mıydı?"
and the muslims say, “why was not a chapter sent down?”

bu indirdiğimiz ve uygulanmasını farz kıldığımız bir suredir.
this is a chapter which we have revealed to you and made obligatory for you to follow its guidance.

bir sure inince, aralarında "bu, hanginizin imanını artırdı?" diyen ikiyüzlüler vardır.
and whenever a chapter is revealed, there are some of them who say: which of you has it strengthened in faith?

jh: on sene? kadin: evet, evet. jh: on sene, uzun bir sure bu.
jh: 10 years? woman: yes, yes. jh: 10 years, that's a long time.

İkiyüzlüler, kalblerinde olanı haber verecek bir surenin inmesinden çekiniyorlar.
the hypocrites apprehend lest a surah should be revealed unto them declaring unto them that which is in their hearts.

münafıklar, kalplerinde olanı kendilerine haber verecek bir surenin müminlere indirilmesinden çekinirler.
the hypocrites apprehend lest a surah should be revealed unto them declaring unto them that which is in their hearts.