Results for nişasta translation from Turkish to English

nişasta
starch

sindirilebilir nişasta
digestible starch

nişasta ve türevleri
starches & derivatives

nişasta bazlı Şekerler
grains & oilseeds supply chain

ancak, beta-glukanlar nişasta gibi çeşitlilik gösterebilir.
however, β-glucans can be more diverse than molecules like starch.

yani bir bakıma maya teri, ter, geğirti ve nişasta kusmuğu yiyoruz.
so basically now we're eating yeast sweats -- sweat, burps and starch guts.

makul düzeyde protein içeren, bol miktarda sebzelerle sunulan, genellikle pirinç olmak üzere az miktarda nişasta içeren türdendi.
they were reasonable portions of protein served with copious quantities of vegetables and small amounts of starch, usually rice.

nişasta, selüloz ve glikojen ("hayvan nişastası") glukoz polimerleri yani "polisakkarit"lerdir.
starch, cellulose, and glycogen ("animal starch") are common glucose polymers (polysaccharides).

pıhtılaşma, karamelleşme ve jelatinleşme -- nişasta kalın olduğu zaman etrafındaki tüm nemi emer -- bir bakıma kabarırlar ve patlarlar.
coagulation, caramelization and gelatinization -- when the starch is thick and they absorb all the moisture that's around them, they -- they kind of swell, and then they burst.

bu yüksek fiyat nedeniyle yabanturbu (acırga), hardal, nişasta ve yeşil gıda boyası karışımı ile taklidi sıklıkla kullanılır.
due to its high cost, a common substitute is a mixture of horseradish, mustard, starch and green food coloring.

bu yemlerdeki enerjinin çoğunluğunu oluşturan nişasta ve yağlar büyük ölçüde ön bağırsakta (ince bağırsak) emilirken, arka bağırsak lifin sindirim bölgesidir.
the starch and fats that comprise the majority of energy in these feeds are largely absorbed in the foregut (small intestine), while the hindgut is the site for digestion of fibre.

yani çiçekler için yiyecek demek olan nişasta üretmek yerine, kahverengi şekere benzer bir şeyi alıp öyle bir hızda yakıyor ki, yağ yakıyor yani, küçük bir kedinin hızında metabolize ediyor.
so instead of having starch, which is the food of plants, it takes something rather similar to brown fat and burns it at such a rate that it's burning fat, metabolizing, about the rate of a small cat.

beyaz ekmek, genel olarak, nişasta, ve nişastayı sindirince -- nişasta nedir? o -- teşekkürler -- şeker, evet.
it's mainly starch, and starch, when you break it down -- what is starch? it's -- thank you -- sugar, yes.

biz öyle görüyoruz. bitkiler co2'den uzun nişasta ve glikoz zincirleri yapmakla meşguller." o bir katalizör buldu ve co2'yi polikarbonata çevirmenin bir yolunu buldu. co2'den biyo-çözünebilen plastikler. ne kadar bitki gibi.
we see it that way. plants are busy making long chains of starches and glucose, right, out of co2. he's found a way -- he's found a catalyst -- and he's found a way to take co2 and make it into polycarbonates. biodegradable plastics out of co2 -- how plant-like.