Results for sabaha kadar seni sikecem translation from Turkish to English

yarın sabaha kadar bekle.
wait until tomorrow morning.

bir yere kadar seni anlayabilirim.
i can understand you to some extent.

sabaha kadar düşman ordusunun kampı kuşatılmıştı.
until the morning, the camp of the enemy army was surrounded.

son nefesime kadar seni seviyorum
i will wait for you until my last breath

ben ölünceye kadar seni seveceğim.
i'll love you until i die.

daha ne kadar seni beklememi umuyorsun?
how much longer do you expect me to wait for you?

sabaha kadar 38 öğrenci ve bir öğretmenin cesedi bulundu.
by morning, the bodies of 38 children and a teacher had been found.

ertesi sabaha kadar beklemekten başka yapacak bir şey yoktu.
there was nothing to do but wait until the next morning.

tom sabaha kadar oturdu. Şimdi çalışamayacak kadar çok yorgun.
tom stayed up all night. now he's too tired to work.

ağaca kadar seni geçebileceğime bahse girerim.
i'll bet that i can beat you to the tree.

dünyanın öbür ucuna kadar seni takip edeceğim.
i'll follow you to the ends of the earth.

sabahlara kadar çalışıyorlardı.
burning lots of midnight oil.

dün gece kurutmak için çamaşırı dışarı astım ve sabaha kadar kaya gibi donmuştu.
i hung the laundry out to dry last night and by morning it had frozen hard as a rock.

Çok geç saatlere kadar seni ayakta tutan nedir?
what keeps you up so late?

sabaha kadar hazırlan, sabah olunca sina dağına çık; dağın tepesinde, huzurumda dur.
and be ready in the morning, and come up in the morning unto mount sinai, and present thyself there to me in the top of the mount.

sonuna kadar senin kurallarına uymaya.
i have inclined mine heart to perform thy statutes alway, even unto the end.

en geç pazartesi sabahına kadar geri dönecek.
he'll be back by monday morning at the latest.

allah, onların sabahlara kadar kurup durduklarını yazıyor.
allah recordeth what they plan by night.

lânetim de, hesap gününe kadar senin üstündedir.”
(to disrespect the prophets – peace and blessings be upon them – is blasphemy.)

tom'un gelecek haftaya kadar senin için bir cevabı olacak.
tom will have an answer for you by next week.