Results for y) evet, kesinlikle! translation from Turkish to English

evet, kesinlikle.
yes, absolutely.

cp: evet, kesinlikle.
cp: there are, certainly.

evet, kesinlikle ona katılıyorum.
yes, i absolutely agree with that.

kadınlar harikadır. evet, kesinlikle.
women are great. yep, absolutely.

kulaklarınızı koruyun? evet, kesinlikle.
protect your ears? yes, absolutely.

aynen öyle evet, evet kesinlikle öyle.
that's right. absolutely!

evet, birçok kahkaha. evet kesinlikle.
yes, lot’s of laughter. yeah, exactly.

fs: ah evet, kesinlikle. bu çok önemli.
fs: oh yes, of course. this is very important.

fakat değdi mi? evet, kesinlikle değdi.
but was it worth it? yes, absolutely it was.

" İçeri girebilir miyim?" "evet, kesinlikle. "
"may i come in?" "yes, certainly."

ve evet, kesinlikle katılıyorum; hatırlanan doğan çocuktur,
and so i agree very emphatically that the pain of childbirth is not remembered.

larry burns: evet, kesinlikle bu konuda ciddiyiz.
larry burns: yeah, we're absolutely serious.

am: evet, kesinlikle yürümem gerkiyor, ve denge, biraz, onların içinde bir parça sanat gibi.
am: yeah, i definitely have to be moving, and balance is a little bit of an art in them.

milcho manchevski: evet, kesinlikle, yağmur hem korkunç hem de umut verici şeyleri çağrıştıran bir metafor olarak kullanıldı.
milcho manchevski: yes, absolutely, the rain was meant to be seen as a metaphor suggesting both scary and promising things.

e:[hrrrrrrrr] sw: evet, kesinlikle. einstein, halkı eğitme işinden dinlenmeye ihtiyaç duyduğunda, sanatla uğraşmayı sever.
e: [squawks] sw: yeah, it sure can. but when einstein needs to relax from her job educating the public, she loves to take in the arts.

mallory, insanın içinde dağın iddiasına yanıt veren bir şey olduğunu öne sürdü ve ben de bunun doğru olup olmadığını merak ediyorum gerçekten iddiada mı, çabada mı ve özellikle insanlığın karşısındaki büyük, bitmemiş, bize seslenen yığınla meydan okumada mı bir şey var, deneyimlerime göre evet kesinlikle.
mallory postulated that there is something in man that responds to the challenge of the mountain, and i wonder if that's the case whether there's something in the challenge itself, in the endeavor, and particularly in the big, unfinished, chunky challenges that face humanity that call out to us, and in my experience that's certainly the case.

"joe biden kesinlikle polisin parasını geri almakla ilgileniyor." hemen ardından biden'ın "evet. kesinlikle" dediği duyuluyor.
but repeating -- and repeating -- a falsehood does not make it true.