Results for ben bunu denemiyorum translation from Turkish to German

ben bunu fark etmedim.
ich habe es nicht bemerkt.

ben bunu da kendiliğimden yapmadım.
ich tat es ja nicht aus eigenem entschluß.

ben bunu yapacak güçteyim ve gerçekten güvenilir biriyim."
und ich bin dafür gewiß mächtig und treu."

allah demişti ki: "Şüphesiz ben bunu size indireceğim.
allah sagte: "gewiß, ich lasse ihn zu euch hinabsenden.

ben buna tanıklık edenlerdenim."
und ich bin dafür einer der zeugen.

bu sır büyüktür; ben bunu mesih ve kiliseyle ilgili olarak söylüyorum.
das geheimnis ist groß; ich sage aber von christo und der gemeinde.

hiçbir şey hakkında: "ben bunu yarın mutlaka yapacağım" deme.
und sag ja nur nicht von einer sache: "ich werde dies morgen tun",

ve ben bunların hiçbirini kendiliğimden yapmadım.
ich tat es ja nicht aus eigenem entschluß.

ben bundan önce bir ömür boyu içinizde durmuştum.
ich habe doch davor ein leben lang unter euch verweilt.

(İçlerinden biri:) ben buna kefilim, dedi.
wer ihn wiederbringt, erhält die last eines kamels, und dafür bin ich bürge."

de ki: "ben buna şahitlik etmem".
sag: "ich bezeuge es nicht.

evet, sen o işi gizlice yaptın, ama ben bunu bütün İsrail halkının gözü önünde güpegündüz yapacağım!› ››
denn du hast es heimlich getan; ich aber will dies tun vor dem ganzen israel und an der sonne.

ben (buna) inananların en önde olanıyım," dedi.
ich bereue es dir gegenüber und ich bin der erste der mumin."

deki: ben buna karşılık sizden akrabalık sevgisinden başka bir ücret istemiyorum.
sag: "ich verlange von euch dafür keinen lohn außer der liebe zur verwandtschaft."

"keşke ben bundan önce ölmüş olsaydım da unutulup gitseydim" dedi.
sie sagte: "o wäre ich doch zuvor gestorben und ganz und gar in vergessenheit geraten!"

ve ben bunların hiçbirini kendiliğimden yapmadım. İşte senin sabredemediğin şeylerin içyüzleri budur."
das ist die bedeutung dessen, was du nicht in geduld zu ertragen vermöchtest."

de ki: ben buna (peygamberlik görevime) karşılık sizden bir ücret istemiyorum.
sag: "ich erbitte von euch dafür keinen lohn."

de ki: "ben buna karşı yakınlıkta sevgi dışında sizden hiçbir ücret istemiyorum."
sag: "ich verlange von euch dafür keinen lohn außer der liebe zur verwandtschaft."

(ey peygamber) de ki: "ben, buna karşı sizden bir ücret istemiyorum ve (kendiliğinden) bir yükümlülük getirenlerden de değilim."
sag: "ich verlange von euch dafür keinen lohn, und ich bin nicht von den angebenden."