From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
haman, benim için balçığın üzerinde ateş yakarak tuğla hazırla ve musa'nın tanrısına ulaşabilmem için bir kule yap.
so entfache mir, o haamaan, einen brand auf lehm, und mache mir einen offenen hochbau, auf daß ich zum gott des mose emporsteige.
birbirlerine, ‹‹gelin, tuğla yapıp iyice pişirelim›› dediler. taş yerine tuğla, harç yerine zift kullandılar.
und sie sprachen untereinander: wohlauf, laß uns ziegel streichen und brennen! und nahmen ziegel zu stein und erdharz zu kalk
ey haman! benim için, toprak üzerine bir ateş yak, tuğla hazırlayıp bana bir kule yap; çıkar belki musa'nın tanrısını görürüm.
so entfache mir, o haamaan, einen brand auf lehm, und mache mir einen offenen hochbau, auf daß ich zum gott des mose emporsteige.
benim için, toprak üzerine bir ateş yak, tuğla hazırlayıp bana bir kule yap; çıkar belki musa'nın tanrısını görürüm. doğrusu onu yalancılardan sanıyorum" dedi.
also haman behandle meinetwegen die erde mit feuer und lasse für mich einen turm errichten! vielleicht schaue ich dann auf musas gott, und ich halte ihn zweifelsohne für einen von den lügnern."
ey haman! haydi benim için çamur üzerine ateş yak (ve tuğla imal et), bana bir kule yap ki musa'nın tanrısına çıkayım; ama sanıyorum, o mutlaka yalan söyleyenlerdendir, dedi.
also haman behandle meinetwegen die erde mit feuer und lasse für mich einen turm errichten! vielleicht schaue ich dann auf musas gott, und ich halte ihn zweifelsohne für einen von den lügnern."