Trying to learn how to translate from the human translation examples.
From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
ancak mladiç 68 yaşında ve avukatların zanlının ölü olduğunu gösteren şartlar bulunduğunu kanıtlamaları gerekecek.
mladić, međutim, ima 68 godina i advokati bi trebalo da dokažu da postoje okolnosti koje ukazuju da je on mrtav.
Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:
Öğrencilerin, ülkede kalacakları süre boyunca ayda en az 250 euro'ya sahip olacaklarını kanıtlamaları istenecek.
studenti Äe morati da dokazu da Äe tokom boravka raspolagati sa najmanje 250 eura meseÄno.
Last Update: 2012-04-06
Usage Frequency: 1
Quality:
teklifçi firmaların bu şartı kabul ettiklerini ödemeyi planladıkları meblağa eşit miktarda bir banka teminat senediyle kanıtlamaları gerekiyor.
kompanije koje daju ponude moraju da potvrde da ispunjavaju ovaj uslov garancijom banke u iznosu koji planiraju da plate.
Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 2
Quality:
bh'li bakan cikotiç de bölge ülkelerinin ortak çıkarlarının bireysel çıkarlarının üstünde yer aldığını kanıtlamaları gerektiğini vurguladı.
ministar odbrane bih cikotić naglasio je da zemlje regiona moraju da dokažu da su njihovi zajednički interesi iznad interesa pojedinačnih zemalja.
Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:
söz konusu tedbirde kalıcı oturma izni koşulu kaldırılıyor; başvuru sahiplerinin sadece macarca konuştuklarını ve atalarının macar olduğunu kanıtlamaları gerekiyor.
tom merom se uklanja uslov stalnog boravka: podnosioci zahteva jednostavno moraju samo da dokažu da govore mađarski i imaju mađarsko poreklo.
Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:
fiş sistemi, saraybosnalı vatandaşlara 1992-1995 ihtilafı öncesindeki normal kiracılık haklarını kanıtlamaları halinde kamu dairelerini alma olanağı sağlamak amacıyla tasarlandı.
vaučerski sistem osmišljen je tako da se omogući stanovnicima sarajeva da dobiju stanove u vlasništvu države ako mogu da dokažu da su bili u njihovom regularnom posedu pre sukoba 1992-1995.
Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:
Şimdi, kosova halkı ve demokratik toplumunun planın hızlandırılmış bir uygulama safhasına geçip çağdaş ve demokratik bir toplum inşa etmede kendilerini kanıtlamaları ve uluslararası toplumun saygısını kazanmaları gerekmektedir.
sada je ključno za građane i demokratsko društvo na kosovu da uđu u fazu ubrzane implementacije plana, dokazujući se time i pridobijajući poverenje i poštovanje međunarodne zajednice u izgradnji modernog i demokratskog društva.
Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:
sisak'taki çevrecilerin hidrojen sülfit konsantrasyonu ve sülfür dioksit seviyelerinin rafinerinin idari standartlarının üzerinde olduğunu kanıtlamaları üzerine, hükümet halkı sağlığına yönelik tehditlerden korumak amacıyla tedbirler almaya karar verdi.
nakon što su aktivisti za zaštitu životne sredine u sisku dokazali da su nivoi koncentracije hidrogen sulfida i sumpor dioksida prekoračili kontrolne standarde rafinerije, vlada je odlučila da preduzme mere za zaštitu građana od dalje opasnosti po zdravlje.
Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:
"bu, uzun vadede çözülecek bir şeydir," diyen humphreys şöyle devam etti: "yasa uygulama, sınır denetimi, sığınma, göç ve organize suçla mücadele yapılarının işlediğini ve sonuçların zamanla iyiye gittiğini kanıtlamamız gerekiyor.
«to je nešto što će biti rešeno u dugoročnijem periodu», dodao je on. «mi treba da dokažemo da strukture za sprovođenje zakona, graničnu kontrolu, azil, migracije i slamanje organizovanog kriminala, funkcionišu i s vremenom postižu bolje rezultate.
Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:
Warning: Contains invisible HTML formatting