Trying to learn how to translate from the human translation examples.
From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
ferisiler halkın İsa hakkında böyle fısıldaştığını duydular. başkâhinler ve ferisiler onu yakalamak için görevliler gönderdiler.
los fariseos oyeron que la multitud murmuraba estas cosas acerca de él, y los principales sacerdotes y los fariseos enviaron guardias para tomarlo preso
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
aranızda fısıldaştığınız zaman, günah, düşmanlık ve resule isyan hususlarında fısıldaşmayın; hayırda erginlik/dürüstlük ve takva konusunda fısıldaşın.
cuando celebréis un conciliábulo, no lo hagáis con ánimo de pecar, de violar la ley y de desobedecer al enviado, sino con el ánimo de ser buenos y temerosos de alá.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality: