Results for firavunun translation from Turkish to Spanish

Computer translation

Trying to learn how to translate from the human translation examples.

Turkish

Spanish

Info

Turkish

firavunun

Spanish

 

From: Machine Translation
Suggest a better translation
Quality:

Human contributions

From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.

Add a translation

Turkish

Spanish

Info

Turkish

firavunun türbe

Spanish

kayak rey

Last Update: 2014-01-25
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

firavunun buyruğu ise akıllıca değildi.

Spanish

y la orden de faraón no era sensata.

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

musa firavunun yanından çıkıp rabbe dua etti.

Spanish

entonces moisés salió de la presencia del faraón y oró a jehovah

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

firavunun ordusu yüzünden babil ordusu yeruşalimden çekilince,

Spanish

aconteció que cuando el ejército de los caldeos se fue de jerusalén a causa del ejército del faraón

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

firavunun arabalarına koşulu kısrağa benzetiyorum seni, aşkım benim!

Spanish

a mi yegua, entre los carros del faraón, te he comparado, oh amada mía

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

firavunun yanından ayrılınca, kendilerini bekleyen musayla haruna çıkıştılar.

Spanish

cuando ellos salían del palacio del faraón, se encontraron con moisés y aarón, que estaban esperándolos

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

firavunun görevlileri arasında rabbin uyarısından korkanlar köleleriyle hayvanlarını çabucak evlerine getirdiler.

Spanish

de los servidores del faraón, el que temió la palabra de jehovah hizo que sus criados y su ganado huyeran a casa

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

yusufun kardeşlerinin geldiği haberi firavunun sarayına ulaşınca, firavunla görevlileri hoşnut oldu.

Spanish

se oyó la noticia en el palacio del faraón: "los hermanos de josé han venido." esto agradó al faraón y a sus servidores

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Warning: Contains invisible HTML formatting

Turkish

yusuf sattığı buğdaya karşılık mısır ve kenandaki bütün paraları toplayıp firavunun sarayına götürdü.

Spanish

entonces josé recaudó todo el dinero que se hallaba en la tierra de egipto y en la tierra de canaán, a cambio de los alimentos que le compraban, y trajo josé el dinero al palacio del faraón

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

‹‹Şimdi firavunun akıllı, bilgili bir adam bulup onu mısırın başına getirmesi gerekir.

Spanish

por tanto, provéase el faraón de un hombre entendido y sabio y póngalo a cargo de la tierra de egipto

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

firavunun kâsesi elimdeydi. Üzümleri alıp firavunun kâsesine sıktım. sonra kâseyi ona verdim.››

Spanish

la copa del faraón estaba en mi mano, y yo tomaba las uvas, las exprimía en la copa del faraón y ponía la copa en la mano del faraón

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

mısırlılar artlarından geliyordu. firavunun bütün atları, savaş arabaları, atlıları denizde onları izliyordu.

Spanish

los egipcios los persiguieron, y entraron en el mar tras ellos con toda la caballería del faraón, sus carros y sus jinetes

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

firavun yusufu çağırttı. hemen onu zindandan çıkardılar. yusuf tıraş olup giysilerini değiştirdikten sonra firavunun huzuruna çıktı.

Spanish

entonces el faraón mandó llamar a josé, y le hicieron salir apresuradamente de la cárcel. se afeitó, se cambió de ropa y vino al faraón

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

rab İsrail halkının mısırlıların gözünde lütuf bulmasını sağladı. musa da mısırda, firavunun görevlilerinin ve halkın gözünde çok büyüdü.

Spanish

jehovah dio gracia al pueblo ante los ojos de los egipcios. el mismo moisés era considerado como un gran hombre en la tierra de egipto, tanto a los ojos de los servidores del faraón, como a los ojos del pueblo

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

yusuf babasıyla kardeşlerini mısıra yerleştirdi; firavunun buyruğu uyarınca onlara ülkenin en iyi yerinde, ramses bölgesinde mülk verdi.

Spanish

así josé hizo habitar a su padre y a sus hermanos, y les dio posesión en la tierra de egipto, en lo mejor de la tierra, en la tierra de ramesés, como mandó el faraón

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

olmaz. yalnız erkekler gidip rabbe tapsın. zaten istediğiniz de bu.›› sonra musayla harun firavunun yanından kovuldular.

Spanish

¡no será así! id vosotros los varones y servid a jehovah, pues esto es lo que vosotros habéis pedido. y los echaron de la presencia del faraón

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

büyücüler firavunun huzuruna varınca ona: “biz galip gelirsek, elbet bize büyük bir ödül verilir herhâlde!” dediler.

Spanish

cuando llegaron los magos dijeron a faraón: «si ganamos, recibiremos una recompensa, ¿no?»

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

neden mısırlıların ve firavunun yaptığı gibi inat ediyorsunuz? tanrı mısırlıları alaya aldıktan sonra, İsrail halkının mısırdan çıkması için onları serbest bırakmadılar mı?

Spanish

¿por qué endureceréis vuestro corazón, como los egipcios y el faraón endurecieron su corazón? después que él se había mofado de ellos, ¿no los dejaron ir, y se fueron

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

yehoyakim firavunun istediği altın ve gümüşü ödedi. bu parayı bulmak için firavunun buyruğuna uyarak ülkeyi vergiye bağladı. firavun nekoya verilmek üzere yahuda halkından herkesin gücü oranında altın ve gümüş topladı.

Spanish

joacim pagó al faraón la plata y el oro, pero tuvo que imponer un impuesto al país para dar el dinero conforme al mandato del faraón. exigió la plata y el oro al pueblo de la tierra, a cada uno según la estimación de su patrimonio, para darlo al faraón necao

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

rab musaya şöyle dedi: ‹‹firavunun yanına git ve ona de ki, ‹rab şöyle diyor: halkımı salıver, bana tapsınlar.

Spanish

entonces jehovah dijo a moisés: --ve al faraón y dile que jehovah ha dicho así: "deja ir a mi pueblo para que me sirva

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Warning: Contains invisible HTML formatting

Get a better translation with
7,792,627,826 human contributions

Users are now asking for help:



We use cookies to enhance your experience. By continuing to visit this site you agree to our use of cookies. Learn more. OK