Usted buscó: pretekston (Esperanto - Turco)

- ne serĉu pretekston. mi venos je la 4a...
- kıvırma, saat 4'te oradayım.

cxar la peko, trovinte pretekston, per la ordono min trompis, kaj per gxi min mortigis.
Çünkü günah buyruğun verdiği fırsatla beni aldattı, buyruk aracılığıyla beni öldürdü.

se mi ne estus veninta kaj parolinta al ili, ili ne havus pekon; sed nun ili ne havas pretekston por sia peko.
eğer gelmemiş ve onlara söylememiş olsaydım, günahları olmazdı; ama şimdi günahları için özürleri yoktur.

mi volas do, ke la pli junaj edzinigxu, nasku infanojn, mastrumadu, ne donu al la malamiko pretekston por kalumnio;
bu nedenle, daha genç dulların evlenmelerini, çocuk yapmalarını, evlerini yönetmelerini, düşmana hiçbir iftira fırsatı vermemelerini isterim.

li estis subacxetita, por ke mi timu, por ke mi agu tiel kaj peku. tio donus al ili pretekston por malbona famo, por ke ili min malhonoru.
bu yolla gözümü korkutup bana günah işleteceklerini düşünüyorlardı. böylece beni kötülemek için ellerine fırsat geçmiş olacaktı.

cxar vi, fratoj, estas vokitaj al libereco; tamen ne uzu vian liberecon kiel pretekston por la karno, sed per amo servu unu la alian.
kardeşler, siz özgür olmaya çağrıldınız. ancak özgürlük benlik için fırsat olmasın. birbirinize sevgiyle hizmet edin.

kaj lia patro kaj lia patrino ne sciis, ke tio estas de la eternulo, cxar li sercxis pretekston kontraux la filisxtoj; en tiu tempo la filisxtoj regis super izrael.
Şimşonun annesiyle babası bunu isteyenin rab olduğunu anlamadılar. Çünkü rab o sırada İsraillilere egemen olan filistlilere karşı fırsat kolluyordu.

sed kiel mi faras, tiel mi ankaux faros, por forigi la pretekston al tiuj, kiuj deziras pretekston, por ke, en kio ili fieras, ili trovigxu samaj, kiel ni.
Övündükleri konuda bize eşit sayılmak isteyen fırsatçılara fırsat vermemek için, yaptığımı yapmaya devam edeceğim.

kiam la regxo de izrael tralegis la leteron, li dissxiris siajn vestojn, kaj diris:cxu mi estas dio, por mortigi kaj vivigi, ke tiu sendas al mi, por ke mi liberigu homon de lia lepro? nun sciu kaj vidu, ke li sercxas pretekston kontraux mi.
İsrail kralı mektubu okuyunca giysilerini yırtıp şöyle haykırdı: ‹‹ben tanrı mıyım, can alıp can vereyim? nasıl bana bir adam gönderip onu deri hastalığından kurtar der? görüyor musunuz, açıkça benimle kavga çıkarmaya çalışıyor!››