Usted buscó: do you feel fear or anger child (Inglés - Turco)

do you feel sick?
kendinizi hasta hissediyor musunuz?

do you feel better?
daha iyi hissediyor musun?

do you feel all right?
İyi hissediyor musunuz?

do you feel at home anywhere?
herhangi bir yerde evinizdeymiş gibi hisseder misiniz?

how often do you feel this pain or complaint each day?
bu ağrıyı ya da şikayeti her gün ne sıklıkta hissediyorsun?

but how do you feel about it?
ama bununla ilgili ne hissediyorsunuz?

do you feel any pain in your stomach?
karnında herhangi bir acı hissediyor musun?

do you feel giving gifts is important?
hediyeler vermenin çok önemli olduğunu düşünüyor musun?

do you feel very happy going to your aunt?
çok mu mutlu hissediyorsun teyzene gidince?

do you feel pain in any other part of your body?
vücudunuzun başka herhangi bir yerinde ağrı hissediyor musunuz?

when you eat a big fatty meal, how do you feel?
büyük, yağlı bir öğün yediğinizde nasıl hissediyorsunuz?

do you feel like going out? well you can't; you always have to stay here with the child.
canın dışarı çıkmak istiyor mu? pekala çıkamazsın; Çocukla birlikte her zaman burada kalmak zorundasın.

as an american, how do you feel about this picture?
bir amerikalı olarak, bu resim sizi nasıl hissettiriyor?

do you feel a close kinship with india and its culture?
kendinizi hindistan ve hint kültürüne yakın hissediyor musunuz?

dh: do you feel everything's ok? the atmosphere, the ...
dh: her şey iyi mi, atmosfer, .. ---

do you feel secure that he will not make the coastland swallow you, or he will not unleash upon you a rain of stones?
(allah'ın) karayı ters çevirip sizi batırmayacağından, yahut üzerinize taşlar savuran bir kasırga göndermeyeceğinden emin misiniz?

just take a moment and take a breath and think, what do you feel at this point?
bir an durun ve bir nefes alın ve düşünün, o anda nasıl hissedersiniz?

it's a good question. how do you feel about how you spend your time each day?
güzel bir soru: her gün zamanınızı nasıl geçirdiğiniz konusunda ne hissediyorsunuz?

do you feel secure that he who is in the heaven will not let loose upon you a storm of stones?
aynı şekilde, üstünüze gökten taş yağdıran bir fırtına göndermeyeceğine dair göktekinden güvence mi aldınız?

do you feel secure that he who is in heaven will not cause the earth to swallow you, the while it rocks?
gökte olanın sizi yerin dibine geçirmesinden güvende misiniz? o zaman, yer, sarsıldıkça sarsılır.