Usted buscó: bağırdığını (Turco - Albanés)

bağırdığını duydum.
dëgjova se po bërtisje.

- bağırdığını duydum.
të dëgjova duke bërtitur.

- niye bağırdığını bilmiyorum.
- s'e di pse duhet të bërtasësh...

- onun bağırdığını duydum!
- e dëgjova të bërtiste!

sürücünün bağırdığını duymaz.
ai përçmon zhurmën e qytetit dhe nuk dëgjon britmat e asnjë zotërie.

- jill'e bağırdığını duydum.
mund të mbyllemi aty. dgjova duke bërtitur jill-in.

annenin bana bağırdığını biliyor musun.
nëna jote u nxe me mua.

herkesin neden bağırdığını merak ediyordum.
kam frikë përsëe të gjithë po bërtasin.

parkta bağırdığını hatırlamıyor musun, ahbap?
nuk e mban mend që bërtite në park?

tyler, saldırıya uğramış gibi bağırdığını söyledi.
tajleri tha se dukej sikur e sulmuan.

sağlık görevlisi onu bulduklarında hala bağırdığını söyledi.
thanë se ende përpëlitej kur e gjetën.i ngjitur pas murit.

bir tanık, bay lang'in size bağırdığını söyledi.
një dëshmitare tha se mendonte që kishte dëgjuar si z. leng të ju bërtas.

karının oğluma bağırdığını duydum ve bunu anlayışla karşılamıyorum.
ashtu? unë dëgjova se gruaja jote i ka bërtitur tim biri. dhe unë nuk e vlerësoj këtë.

ve birinin "sıhhiyeci vuruldu." diye bağırdığını duyduk.
dhe ne e dëgjojmë thirrjen e dikujt, "marinsi poshtë."

- "trol" diye bağırdığını duydunuz mu? - kes sesini.
e dëgjuat të bërtasë "përbindësh"?

bazıları da kendisinin sarhoş olduğunu ve polis arabasına götürülürken kimseyi öldürmediği şeklinde bağırdığını söylüyor.
disa thonë se ai ishte i dehur dhe se thërriste se nuk kishte vrarë njeri teksa e hipnin në makinën e policisë.

bazıları da kendisinin sarhoş olduğunu ve polis arabasına götürülürken kimseyi öldürmediği şeklinde bağırdığını söylüyor. İnsan hakları avukatları komitesi başkanı biljana kovaceviç vuco, medyanın teslim olayına ilişkin spekülasyonlarından endişe duyduğunu söyledi.
disa thonë se ai ishte i dehur dhe se thërriste se nuk kishte vrarë njeri teksa e hipnin në makinën e policisë. presidentja e komitetit të avokatëve për të drejtat e njeriut, biljana kovaçeviç vuco, tha se ishte e shqetësuar nga thashethemet e medias që rrethojnë dorëzimin.

"hayır!" diye bağırdığınızda çekim yasası onu oluşturur!
kur thërrasni "jo", ligji i tërheqjes gjithashtu thotë "jo".