Usted buscó: ne yazık ki sizin için (Turco - Francés)

bu sizin için daha iyidir.
cela est meilleur pour vous.

bu, sizin için daha temizdir.
cela est plus pur pour vous.

ne yazık ki onlar, sarhoşlukları içinde bocalıyorlardı.
par ta vie! ils se confondaient dans leur délire.

bilirseniz bu sizin için hayırlıdır.
cela est meilleur pour vous, si vous saviez.

ne yazık ki, bu hatayı otomatik olarak kurtaramıyoruz.
malheureusement, vous ne pouvez pas récupérer automatiquement cette erreur.

ben sizin için güvenilir bir elçiyim.
je suis pour vous un messager digne de confiance.

bilseniz, bu sizin için daha iyidir.
cela est bien meilleur pour vous, si vous saviez!

"ben sizin için emin bir resulüm."
je suis pour vous un messager digne de confiance.

eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır.
cela est bien meilleur pour vous, si vous saviez!

bu sizin için daha iyidir, bir bilseydiniz.
cela est meilleur pour vous, si vous saviez.

"ben sizin için, güvenilir bir resulüm."
je suis pour vous un messager digne de confiance,

allah, yarattıklarından sizin için gölgeler oluşturdu.
et de ce qu'il a créé, allah vous a procuré des ombres.

"İlerde sizin için rabbimden bağışlanma dilerim.
- il dit: «j'implorerai pour vous le pardon de mon seigneur.

"rabbinizin sizin için yarattığı eşlerinizi terkederek?
et délaissez-vous les épouses que votre seigneur a créées pour vous?

(ya'kub:) sizin için rabbimden af dileyeceğim.
- il dit: «j'implorerai pour vous le pardon de mon seigneur.

"allah, yeri sizin için bir yaygı kıldı."
et c'est allah qui vous a fait de la terre un tapis,

"allah, yeryüzünü sizin için bir sergi yapmıştır."
et c'est allah qui vous a fait de la terre un tapis,

o'dur ki sizin için yeşil ağaçtan bir ateş yaratır, siz de onu tutuşturup durursunuz.
c'est lui qui, de l'arbre vert, a fait pour vous du feu, et voilà que de cela vous allumez.

dedi ki: "sizin için rabbimden bağışlanma dileyeceğim; o, bağışlayandır, rahimdir."
- il dit: «j'implorerai pour vous le pardon de mon seigneur. car c'est lui le pardonneur, le très miséricordieux».

de ki: "sizi yaratan sizin için kulaklar, gözler ve kalbler var eden o'dur.
dis: «c'est lui qui vous a créés et vous a donné l'ouïe, les yeux et les cœurs».