Usted buscó: diyelim ki yerlesik hayata gectik (Turco - Inglés)

Traducción automática

Aprendiendo a traducir con los ejemplos de traducciones humanas.

Turkish

English

Información

Turkish

diyelim ki yerlesik hayata gectik

English

 

De: Traducción automática
Sugiera una traducción mejor
Calidad:

Contribuciones humanas

De traductores profesionales, empresas, páginas web y repositorios de traducción de libre uso.

Añadir una traducción

Turco

Inglés

Información

Turco

diyelim ki bir ekipman sorunu var.

Inglés

now, let's say i figure out it's an equipment problem.

Última actualización: 2015-10-13
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Turco

ama diyelim ki biz bunu yaptık varsayalım.

Inglés

but let's suppose we did this.

Última actualización: 2015-10-13
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Turco

diyelim ki kolunuzu dirseğinizin üzerinden kaybettiniz.

Inglés

now you've lost your arm above the elbow.

Última actualización: 2015-10-13
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Turco

ama diyelim ki, bir tanesi mutasyona uğruyor.

Inglés

but suppose then that one of them mutates.

Última actualización: 2015-10-13
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Turco

diyelim ki yıllarca onları yaşattık, geçindirdik de.

Inglés

beholdest thou? - if we let them enjoy for years.

Última actualización: 2014-07-03
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Turco

diyelim ki amerikalıların başarısızlık yüzdesinden çok daha fazla.

Inglés

it's far higher than the failure rate of, say, americans.

Última actualización: 2015-10-13
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Turco

diyelim ki monterey'deyim, ve ne isteyeyim?

Inglés

so lets say i'm in monterey, and i want what?

Última actualización: 2015-10-13
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Turco

bunu şu şekilde araştırıyoruz, diyelim ki ışığa duyarlı bir çocuk var

Inglés

so, the way we study that is, let's say we find a child who has light sensitivity.

Última actualización: 2015-10-13
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Turco

diyelim ki 600 yıl öncesindeyiz... saati nasıl söylerdiniz o zaman?

Inglés

how would you tell the time, say, 600 years ago?

Última actualización: 2015-10-13
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Turco

gelelim nasıl bir şey olduğuna. diyelim ki ben deneyi yapan kişiyim.

Inglés

and here's how it works. suppose i'm the experimenter.

Última actualización: 2015-10-13
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Turco

varoluşun modlarını deneyimliyebilmisseniz farklı olacaktı. eğer diyelim ki 200 yıl yaşayabilmiş olsaydınız.

Inglés

there would be different modes of being you could experience if you were able to stay alive for, say, 200 years.

Última actualización: 2015-10-13
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Turco

ama diyelim ki güneş ışığı vuran bir parçacık var ve eşit olmayan biçimde ısınıyor.

Inglés

but let's say you have sunlight hitting some particle and it's unevenly heated.

Última actualización: 2015-10-13
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Turco

birçok memeli, diyelim ki anne ve yavru ayrı ise, iletişim sesleri üretmek zorundadır.

Inglés

many mammals have to produce contact calls when, say, a mother and calf are apart.

Última actualización: 2015-10-13
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Turco

diyelim ki ben çok başarılı oldum. ve ertesi gün size ne kadar başarılı olduğumu söylemek istedim.

Inglés

let's suppose that i am thriving, then tomorrow i want to tell you about how well i did.

Última actualización: 2015-10-13
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Turco

bir tanesi angour ister, diyelim ki İngiliz, bir diğeri eneb ister, bir diğeri de üzüm ister.

Inglés

one is asking for angur -- one is, say, an englishman -- one is asking for eneb, and one is asking for grapes.

Última actualización: 2015-10-13
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Turco

uçakla gittiğinizde problem yok, ama diyelim ki gürcistan’dan giriş yaptık, orada bir sıkıntımız oluyor.

Inglés

if you go by plane, it will not be a problem; however, supposing that we are entering from georgia, it will be a problem.

Última actualización: 2018-11-15
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Referencia: Alpaycanta

Turco

eğer yükselmeyi başardıysanız, diyelim ki yerel bir liderliğe, bir mcdonalds bayisine denk olarak senede 100.000 dolar kazanırdınız.

Inglés

now if you managed to rise up -- say, and be that local leader, the guy who's the equivalent of the mcdonald's franchisee -- you'd be making 100,000 dollars a year.

Última actualización: 2015-10-13
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Referencia: Alpaycanta

Turco

diyelim ki. matematiksel bir şey yapalım ve umarız cevabını verebilir ve bize ilginç şeyler, ilgili matematik hakkında şeyler anlatmaya çalışır.

Inglés

let's do some mathy thing, and with luck it'll work out the answer and try and tell us some interesting things things about related math.

Última actualización: 2015-10-13
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Referencia: Alpaycanta

Turco

diyelim ki önümüzdeki 4 sene içinde, dünyaya faydalı işler yapmamız için ayrılmış 50 milyar dolarımız var, bu parayı nereye harcamalıyız?

Inglés

if we had say, 50 billion dollars over the next four years to spend to do good in this world, where should we spend it?

Última actualización: 2015-10-13
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Referencia: Alpaycanta

Turco

hücreleri, peki, diyelim ki, deri hücrelerini, onlara biraz gen ekleyerek, onları üreterek, ve sonra hasat ederek indüklüyoruz.

Inglés

we induce cells, okay, say, skin cells, by adding a few genes to them, culturing them, and then harvesting them.

Última actualización: 2015-10-13
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Referencia: Alpaycanta

Obtenga una traducción de calidad con
7,776,943,387 contribuciones humanas

Usuarios que están solicitando ayuda en este momento:



Utilizamos cookies para mejorar nuestros servicios. Al continuar navegando está aceptando su uso. Más información. De acuerdo