Usted buscó: anlamadığın (Turco - Lituano)

anlamadığın şey şu:
tu nesupranti.

- anlamadığın şeyler var.
-yra dalykų, kurių tu nesupranti.

ve anlamadığın bazı şeyler.
ir yra, ko jūs nesuprantate.

anlamadığın kısmı hangisi?
tavęs.

anlamadığın bir şeyle savaşamazsın.
tu negali surasti to, ko nesupranti.

gerçekten anlamadığın kelimeleri kullanmamalısın.
neturėtum naudoti žodžių, kurių visai nesupranti.

peki tam olarak anlamadığın nedir?
ir ko tu konkrečiai nesupranti?

saatten tek anlamadığın şey kaç olduğu.
vieną dalyką iš laikrodžio, tu ne taip nustatei, holmsai. aš taip nemanau. laikas.

sözlükler hep, anlamadığın sözcükler kullanırlar.
Žodynuose visada pilna nesuprantamų žodžių.

sana belki de anlamadığın bir şeyi açıklayayım.
aš tau kai ką paaiškinsiu, ko galbūt tu dar nesupratai.

- hile yaptın. - İşte anlamadığın şey bu.
Štai, ko tu niekad nesuprasi.

gücünü dahi anlamadığın bir öfkeyi zincirlerinden boşalttın!
tu prakeikta! tu išlaisvinai furijas, bet nė nežinai jų galių!

anlamadığın şeylere burnunu sokma, yoksa en kötü kabusun olurum.
nekišk nosies ne į savo reikalus arba žiauriai pasigailėsi.

onu asla tanıyamaz, zihniyetini bile anlayamazsın paradan başka hiçbir şeyi anlamadığın gibi.
tu jo nepažinojai, nesupratai jo kaip nesupranti viso kito, išskyrus pinigus.

aslına bakarsan, bea, anlamadığın şey şu dışarıda çok fazla kötü niyetli insan var.
zinai, bea, tu nesupranti kad ten yra labai daug blogų žmonių.

evet, seni konuşması anlaşılmaz, dili zor, dediklerini anlamadığın halklara göndermiyorum. onlara gönderseydim, seni dinlerlerdi.
ne pas tautas, kurių kalbos tu nemoki. jei pas juos tave siųsčiau, jie klausytų tavęs.

senin anlamadığın ve politikacılarımızın kabul edip yüzleşmek istemediği şey, aslında amerikalı'ların ilk vuruşu yapacak kapasiteye sahip olduğudur.
jūs nesuprantate, o mūsų politikai nenori pripažinti fakto, kad amerikiečiai turi galimybę pirmieji panaudoti branduolinį ginklą.

- daha önce demiştim kimse anlamadığı bir tercihin ötesini göremez, hem de hiç kimse.
- tikrai niemas. - kokių sprendimų? nesvarbu.