Vous avez cherché: affluence (Anglais - Turc)

Live in affluence.
Bolluk içinde yaşayın.

* "Challenge to Affluence.
* Challenge to Affluence.

and the affluence wherein they rejoiced!
Ne bağlar, bahçeler, ne pınarlar, ne çiftlikler... Ne güzel güzel konaklar, ne makamlar, içinde zevk-u safa sürdükleri ne nimetler!...

and the affluence wherein they rejoiced!
Orada nice bahçeler, pınarlar, ekinler, güzel konaklar, eğlenip durdukları nimetler bırakmışlardı.

and the affluence wherein they rejoiced!
Ve bolbol yeyip geçindikleri nice nimetler.

and the affluence wherein they rejoiced!
Ve içinde eğlenip durdukları nice nimetler ve refah!

and the affluence wherein they rejoiced!
Ve içinde sefa sürdükleri nice nimetler...

and the affluence wherein they rejoiced!
Ve içlerinde 'sevinç ve mutluluk içinde' yaşadıkları nimetler,

and the affluence wherein they rejoiced!
Ve zevkü sefa sürdükleri nice ni'metler!

and the affluence wherein they rejoiced!
Ve zevkü sefa sürdükleri nice nimetler!

and the affluence wherein they rejoiced!
İçinde zevk sürdükleri nice nimetler.

Indeed they were, before that, indulging in affluence,
Bundan önce onlar konfor içinde şımarmışlardı.

Indeed they were, before that, indulging in affluence,
Bundan önce onlar, nimetler içindeydi.

Indeed they were, before that, indulging in affluence,
Çünkü onlar bundan önce varlık içinde sefahete dalmışlardı.

Indeed they were, before that, indulging in affluence,
Çünkü onlar bundan önce varlık içinde sefâhete dalmışlardı.

Indeed they were, before that, indulging in affluence,
Çünkü onlar bundan önce varlık içinde şımartılmışlardı.

Indeed they were, before that, indulging in affluence,
Çünkü onlar dünyada iken refah içinde şımarırlardı.

Indeed they were, before that, indulging in affluence,
Çünkü onlar, bundan önce varlık içinde şımartılmış olanlardı.

Indeed they were, before that, indulging in affluence,
Çünkü onlar, bundan önce, dünyada, nimet içinde bulunurlar iken, büyük günah işlemekte direnir dururlardı.

Indeed they were, before that, indulging in affluence,
Çünkü şomluk yâranı, bundan önce servet ve refahla şımaranlardı.